CİPRO ilacı ne işe
yarar, CİPRO ilacı hangi
hastalığa iyi geliyor, CİPRO nedir, CİPRO kullanımı faydaları.
CİPRO faydaları,
CİPRO ilacı ne işe yarar., CİPRO yan etkileri , CİPRO nedir, CİPRO zararları , CİPRO ilacı kullanımı,
tedavisinde endikedir.
Solunum Yolları: Orta kulak iltihabı, sinüzit, farenjit, tonsillit, bronşit, pnömoni, bronkopnömoni, kistik fibroz'un akut hecmelerinde.
İdrar Yolları: Sistit, piyelit, piyelonefrit, prostatit, seminal vezikülit,gonore, üretrit.
İntraabdominal: Kolesistit, peritonit, kolanjit, apendisit, perfore yara ve fistüller, intraabdominal abse.
Gastrointestinal: Enterit, enterokolit, gezginlerin sürgünü.
Deri ve Yumuşak Doku: Dermatit, yara enfeksiyonları, lenfanjit, abse, flegmon (selülit).
Pelvis Enfeksiyonları: Pelviperitonit, salpenjit, endometrit, vulvovajinit.
Kemik ve Eklem: Osteomiyelit, septik artrit.
Jeneralize: Septisemi ve bakteriyemi.
CİPRO ilacı uyarıları,, CİPRO ilacı hakkında alınması gereken tedbirler
1)
Siprofloksasin
başlıca böbreklerle itrah edildiğinden böbrek fonksiyonları ileri derecede
bozuk veya diyalizdeki hastalarda dozaj 1/3-1/2 oranında azaltılmalıdır.
Mümkünse konsantrasyon eğrisi belirlenmelidir.
2) Siprofloksasin hastaların reaksiyon kapasitesini değiştirebilir ve alkol bu etkiyi arttırır. Hareketli makineleri kullananlar bu konuda uyarılmalıdır.
3) Siprofloksasinden sonra süperenfeksiyonlar görülebilir. Özellikle enterokolitlilerin dışkı kültürü ve hassasiyet testi yapılmalıdır. Antidiyareik kullanılmamalıdır.
4) Geriatrik hastalarda böbrek fonksiyonu azaldığından dikkatle kullanılmalı, doz ayarlamasına gidilmelidir.
5) Karaciğer fonksiyonları bozuksa dikkatle kullanılmalı, gerekirse doz yeniden düzenlenmelidir. Uzun süreli tedavilerde diğer potent ilaçlarda olduğu gibi renal, hepatik, hemopoietik gibi sistemlerin periyodik kontrolleri yapılmalıdır. Kinolon grubu ilaçlar kullanılırken doğrudan güneş ışığına maruz kalınması halinde fototoksisite gözlenmiştir. Bu nedenle aşırı güneş ışığından uzak durmalı ve fototoksisite görülürse tedavi kesilmelidir.
6) Antasidler Siprofloksasin'in biyoyararlılığını azaltır. Ancak absorpsiyon hızını değiştirmez. Siprofloksasin ile antasidlerin alımı en az 2 saat aralıklı olmalıdır. Teofilin'in etkisini güçlendirebilir.
7) Siprofloksasin ile konvülsiyonlar bildirilmiştir. Kinolonlar santral sinir sistemi stimülasyonuna neden olarak titreme, huzursuzluk, sersemlik, hallüsinasyon, konfüzyon gibi yan etkilere yol açabilir. Serebral ateroskleroz ve epilepside bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.
8) Kristalüri riski nedeniyle idrarı aşırı alkalilendirmemeli, yeterli miktarda sıvı alımına dikkat edilmelidir.
9) Bütün antibiyotiklerde olduğu gibi psödomembranöz enterokolit görülebilir. Bu olguların çoğu ilacın kesilmesiyle iyileşirse de intravenöz su, elektrolitler veya oral vankomisin gerekebilir.
10) Gebelikte kullanım: Siprofloksasin hamile kadınlarda kullanılmamalıdır (Gebelik kategorisi C'dir.)
11) Laktasyonda kullanım: Siprofloksasin anne sütüne geçer. Emzirilen bebeklerde potansiyel olarak ciddi yan etkiler söz konusu olduğundan ya emzirmeye ya Siprofloksasin
tedavisine son verilmelidir.
12) Kinolonlarla tedavi edilen hastalarda bazen ilk dozun peşisıra ciddi ve bazen anaflaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu durumda tedavi kesilmeli ve önlem alınmalıdır.
Siprofloksasin iyi tolere edilen bir ilaçtır.
Aşağıda belirtilen yan etkilerin bir kısmı ilaca bağlı olabilir; Bunlar: 2) Siprofloksasin hastaların reaksiyon kapasitesini değiştirebilir ve alkol bu etkiyi arttırır. Hareketli makineleri kullananlar bu konuda uyarılmalıdır.
3) Siprofloksasinden sonra süperenfeksiyonlar görülebilir. Özellikle enterokolitlilerin dışkı kültürü ve hassasiyet testi yapılmalıdır. Antidiyareik kullanılmamalıdır.
4) Geriatrik hastalarda böbrek fonksiyonu azaldığından dikkatle kullanılmalı, doz ayarlamasına gidilmelidir.
5) Karaciğer fonksiyonları bozuksa dikkatle kullanılmalı, gerekirse doz yeniden düzenlenmelidir. Uzun süreli tedavilerde diğer potent ilaçlarda olduğu gibi renal, hepatik, hemopoietik gibi sistemlerin periyodik kontrolleri yapılmalıdır. Kinolon grubu ilaçlar kullanılırken doğrudan güneş ışığına maruz kalınması halinde fototoksisite gözlenmiştir. Bu nedenle aşırı güneş ışığından uzak durmalı ve fototoksisite görülürse tedavi kesilmelidir.
6) Antasidler Siprofloksasin'in biyoyararlılığını azaltır. Ancak absorpsiyon hızını değiştirmez. Siprofloksasin ile antasidlerin alımı en az 2 saat aralıklı olmalıdır. Teofilin'in etkisini güçlendirebilir.
7) Siprofloksasin ile konvülsiyonlar bildirilmiştir. Kinolonlar santral sinir sistemi stimülasyonuna neden olarak titreme, huzursuzluk, sersemlik, hallüsinasyon, konfüzyon gibi yan etkilere yol açabilir. Serebral ateroskleroz ve epilepside bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.
8) Kristalüri riski nedeniyle idrarı aşırı alkalilendirmemeli, yeterli miktarda sıvı alımına dikkat edilmelidir.
9) Bütün antibiyotiklerde olduğu gibi psödomembranöz enterokolit görülebilir. Bu olguların çoğu ilacın kesilmesiyle iyileşirse de intravenöz su, elektrolitler veya oral vankomisin gerekebilir.
10) Gebelikte kullanım: Siprofloksasin hamile kadınlarda kullanılmamalıdır (Gebelik kategorisi C'dir.)
11) Laktasyonda kullanım: Siprofloksasin anne sütüne geçer. Emzirilen bebeklerde potansiyel olarak ciddi yan etkiler söz konusu olduğundan ya emzirmeye ya Siprofloksasin
tedavisine son verilmelidir.
12) Kinolonlarla tedavi edilen hastalarda bazen ilk dozun peşisıra ciddi ve bazen anaflaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu durumda tedavi kesilmeli ve önlem alınmalıdır.
Sindirim Sistemi: Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, dispepsi, anoreksi, meteorismus, iştahsızlık.
Merkezi Sinir Sistemi: Baş dönmesi, baş ağrısı, anksiyete, ajitasyon, yorgunluk, migren, çiftgörme. Çocuklarda selim intrakranial hipertansiyon.
Dolaşım Sistemi: Vazodilatasyon, taşikardi, hipertansiyon.
Alerji: Eritem, kaşıntı, ödem.
Diğerleri: Eklem ağrıları, halsizlik, tendinit, hafif fotosensitivite, böbrek fonksiyonlarında geçici azalma veya yetersizlik, tinnitus, özellikle yüksek frekanslarda geçici işitme azalması, hepatik nekroz. Ancak bu belirtiler çok nadir olarak görülebilir.
Glukoz-6 fosfat dehidrogenaz (G-6-P.D) eksikliği olanlarda hemolitik anemi görülebilir.
Serum enzim ve biyokimyasında değişmeler geçici ve geri dönüşümlüdür. Transaminaz
(SGOT-SGPT) kreatinin, BUN, bilirubin, kolesterol ve trigliserid yükselmesi, eosinofili, hematüri, trombosit artışı, monositoz bildirilmiştir.
CİPRO İLACI NASIL
KULLANILIR, CİPRO İLACI
KULLANMA DOZU,
Hafif ve orta şiddette üriner
enfeksiyonlarda yetişkin için önerilen doz 12 saat ara ile 250mg'dır, şiddetli
ve komplike enfeksiyonlarda ise 12 saat arayla 500 mg yeterlidir. Aynı şekilde solunum yolları, deri, kemik ve eklemlerin şiddetli enfeksiyonlarında 12 saat aralıkla 500 mg verilir. Daha şiddetli komplike enfeksiyonlarda günde 2 defa 750 mg verilir.
Dozun tanımı enfeksiyonun şiddeti, hastanın böbrek ve karaciğer fonksiyonları, hastalık sebebi mikroorganizmanın duyarlılığı dikkate alınarak yapılır. Septisemi, apse, pnömoni, endokardit ve osteomiyelit gibi jeneralize ve ağır enfeksiyonlarda 12 saatte bir defa 750mg
Siprofloksasin önerilir. Gonore'de 250 mg tek doz verilir.
Klinik ve bakteriyolojik iyileşme görüldükten sonra tedaviye 2-3 gün daha devam edilmelidir. Streptokoksik boğaz enfeksiyonlarında tedavi en az 10 gün olmalıdır.
Renal Yetmezliği Olan Hastalarda:
Renal yetmezliği olan hastalarda dozaj aşağıda verilen tabloya göre ayarlanmalıdır.
Kreatinin Klerensi (ml/dk) Doz
> 50 - Normal dozaj uygulanır
30-50 - 250-500 mg, 12 saatte bir
5-29 - 250-500 mg, 18 saatte bir
Hemodiyaliz ya da periton diyalizine tabi olan hastalar - 250-500 mg, 24 saatte bir(Her diyalizden sonra)
Aşağıdaki doz şeması yol gösterici olabilir:
Üriner
a) Akut - 100mg - 3 gün
b) Hafif / Orta - 250mg - 7 ile 14 gün
c) Şiddetli/ Komplike - 500mg - 7 ile 14 gün
Solunum yolu
a) Orta/Hafif - 500 mg - 7 ile 14 gün
Deri ve Diğer Yapıları
a) Şiddetli-Komplike 750 mg 7-14 Gün
Kemik-Eklem
a) Hafif/Orta 500 mg 4-6 Hafta
b) Şiddetli-Komplike 750 mg 4-6 Hafta
Enfeksiyöz sürgün
Hafif/Orta/Şiddetli 500 mg 5-7 Gün
Üretal-Servikal Gonokok
Non-komplike 250 mg Tek Doz 1 Gün
DOZ AŞIMI ve TEDBİRLERİ:
Bugüne kadar siprofloksasin ile zehirlenme vakası bildirilmemiştir. Aşırı doz alımında mide yıkanır ve arkasından aktif kömür bulamacı verilir. Tedavisi semptomatik ve destekleyicidir. Siprofloksasinin özel antidotu yoktur. Hemodiyaliz veya peritoneal dializle kandaki siprofloksasinin ancak % 10'u temizlenebilir.
Siprofloksasin ağız yoluyla iyi absorbe olur ve 1.5 saatte maksimal konsantrasyonlara erişir. İlacın çoğu böbreklerle atılır. Oral dozun % 55'i ve intravenöz dozun % 75'i idrarla çıkar. Bunun da çoğu ilk 24 saatte elimine edilir. Renal eliminasyon glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyon yolu iledir.
Siprofloksasin'in % 80'i değişikliğe uğramadan atılır. Bütün vücut sıvı ve dokularına terapötik konsantrasyonlarda nüfuz eder. Vücutta birikme olmaz. Siprofloksasin'in hücre içine nüfuzu Brucella melitensis, Legionella spp., Chlamydia trachomatis ve Mycoplasma hominis gibi
intrasellüler patojenlerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde önem taşır.