Bebeklerde kullanılacak isimler bilindiği gibi çok ama çok önemlidir.
isim seçerken dikkat edilmesi gereken konuların başında vereceğiniz ismin bebeğinizi yaşantısında küçük düşürecek, onur kırıcı isimler olmaması şarttır. Aksi taktirde bebeğinizin psikolojik manada problem yaşayacağı bir gerçektir. işte bu yüzden dolayı çocuklarınıza en güzel isimleri biz bu sitede sizin için yayınlıyoruz. bebeğinize vereceğiniz isimler ve onların anlamları...
ayrıca bebeklere en güzel isimler, çocuklara en güzel isimler,
GAMZE : Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
GAYE : Amaç , erek, varılmak istenen hedef
GAZAL : Ceylan, geyik - Güzel, iri göz
GENCAY : Hilal
GİZEM : Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
GONCA : Açılmamış, tomurcuk halinde gül
GÖKBEN : Özü genç olan
GÖKÇE : Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi
GÖKÇEN : Mavi gözlü
GÖKNİL : Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir
GÖKNUR : Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü
GÖKSU : Mavi su, akarsulara verilen ad
GÖKŞİN : Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
GÖNÜL : Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer
GÖRKEM : İhtişam, gösteriş
GÖZDE : Göze girmiş, birince sevilip beğenilen
GÜHER : İnci / Soy sop
GÜL : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
GÜLAY : Güllerin açtığı ay, mayıs
GÜLBAHAR : Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya
GÜLBEN : Ben, gül'üm anlamında
GÜLBİN: (Fars.) Gül kökü, gül biten yer
GÜLBİZ : Bizim gülümüz
GÜLCAN : Gül gibi güzel canlı
GÜLÇİN : Gül derleyen, gül toplayan
GÜLDEM : Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
GÜLDEN : Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
GÜLDEREN : Gül toplayan
GÜLDESTE : Gül destesi
GÜLEN : Güleç yüzlü
GÜLENDAM : Gül gibi endamlı, zarif görünümlü
GÜLER : Gülen, sevinçli
GÜLFEM : Gül dudaklı, gül ağızlı
GÜLFİDAN : Gül fidanı gibi endamlı
GÜLGÜN : Gül renginde, kırmızı, pembe
GÜLHANIM : Gül gibi güzel kadın
GÜLİN : Güle ait olan, gülden gelen
GÜLİSTAN : Gül bahçesi
GÜLİZ : Gül gibi güzel iz bırakan
GÜLİZAR : Gül yanaklı
GÜLLÜ : Güzel kadın / Gülü olan
GÜLNAZ : Gül gibi ince ve narin
GÜLNİHAL : Gül fidanı
GÜLNUR : Çevresini aydınlatan gül
GÜLPEMBE : Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
GÜLRİZ : Gül saçan, gül serpen
GÜLSELİ : Gül seli
GÜLSEN : Gül gibi güzel
GÜLSEREN : Gül toplayan, dağıtan
GÜLSOY : Gül gibi güzel bir soydan gelen
GÜLSÜM : Yuvarlak yüzlü, güzel
GÜLSÜN : Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
GÜLŞAH : Gül dalı, güllerin kraliçesi
GÜLŞEN : Gülistan / Gül bahçesi
GÜLTEN : Gül gibi pembe tenli
GÜLÜMSER : Her zaman gülümseyen
GÜN : Gündüz vakti / Aydınlık
GÜNAL : Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
GÜNER : Güneşin doğma zamanı - Fecr
GÜNEŞ : Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi
GÜNGÖR : İyi günler yaşa anlamında
GÜNİZ : Günün başlangıcını belirleyen görüntü
GÜNNUR : Güneş ışığının aydınlığı, nuru
GÜNSEL : Günle ilgili güne ait
GÜNSELİ : Işık seli, bol parlak ışık demeti
GÜRCAN : Herkesi seven, özveride bulunan
GÜVEN : Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
GÜZİDE : Seçkin, seçme, seçilmiş
GÜZİN : Seçici, beğenici
GAFFAR : Acıyan, bağışlayan
GAFUR : Bağışlayıcı, günahları affedici
GALİP : Yenen, üstün gelen
GANİ : Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
GARİP : Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
GAZİ : Savaşta yara alan
GEDİZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL : Genç, taze
GENCALP : Genç yiğit, kahraman
GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER : Genç yiğit
GENCO : Genç olmaktan,genç o anlamına
GİRAY : Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
GİRGİN : Kolay yakınlık kuran
GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY : Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK : Yeşil yaprak
GÖKCAN : Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE : Gökrengi, göğce
GÖKÇEN : Güzel, hoş
GÖKER : Gökyüzü gibi er
GÖKHAN : Göklerin hakanı Gök gibi büyükhan
GÖKHUN : Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN : Gök rengi gözlü
GÖKSEL : Gökle ilgili, göğe ait
GÖKTAN : Mavi şafak
GÖKTUĞ : Gök renkli Tuğ sahibi
GÖKTÜRK : Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
GÜLHAN : Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKİN : Kültigin adından.. Güvenilen, herkese hayrı dokunan
GÜNALP : Güneş gibi yiğit
GÜNAY : Güneş ve ay - Güneşli yer
GÜNDOĞDU : Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön
GÜNDÜZ : Gecenin karşıtı
GÜNER : Güneşin doğma zamanı
GÜNERİ : Günün yiğidi
GÜNEŞ : Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
GÜNGÖR : İyi günler yaşa anlamında
GÜNHAN : Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı
GÜNSEL : Gün ışığı, ışık seli
GÜNSER : Işık ver, parla
GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN : Güneş gibi tek
GÜRAL : Çok al, bol al
GÜRALP : Güçlü yiğit
GÜRAY : Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRBÜZ : Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
GÜRCAN : Herkesi seven, özveride bulunan
GÜREL : Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
GÜRSEL : Gürlükle ilgili, gür olan
GÜRSOY : Güçlü, kalabalık soydan
GÜRTAN : Işıklı, geniş tan yeri
GÜVEN : İtimat, emniyet
GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
GÜZEY : Güneş görmeyen yer, kuzey
KADER : Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
KADRİYE : Değerle ilgili / İtibar, onur
KAMELYA : Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü
KAMİLE : Tam, eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili
KAMURAN : İstediğine ulaşmış, mutlu
KARANFİL : Kokulu bir çiçek
KARDELEN : Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem
KARMEN : Parlak kırmızı
KAYRA : Büyük birinden gelen iyilik - İhsan
KERİMAN : Cömert - Ulu, büyük
KERİME : Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk
KEVSER : Cennette bir akarsuyun adı
KEZBAN : Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
KISMET : Talih, nasip, kader
KIVILCIM : Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası
KIYMET : Değer, paha (baha), bedel
KİBARİYE : İnce, zarif - Cömert, asil
KİRAZ : Gülgillerden bir meyva ağacının sulu
KÖSEM : Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz
KUMRU : Güvercinden küçük boz renkli kuş
KÜBRA : En büyük
KAAN / KAĞAN : Hükümdar, hanların hanı
KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
KADİR : Değer, onur, incelik
KADRİ : İtibar, değerle ilgili
KAHRAMAN : Savaşta yiğitlik gösteren, cesur
KAMBER : Sadık hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adı
KAMER : Ay ışığı
KAMİL : Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN : Dileğine, kavuşmuş olan
KANDEMİR : Güçlü soydan gelen
KANER : Güçlü, kanlı yiğit
KAPLAN : Yırtıcı hayvan
KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN : Esmer hükümdar
KARAKAN : Bir tür dağ ağacı
KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY : Selçuklu devlet adamı
KARTAL : Yırtıcı bir tür kuş
KARTAY : Yaşlı, pir
KASIM : Bölen, kısımlara ayıran
KAYA : Büyük ve sert taş kütlesi
KAYAHAN : Kaya gibi sert hakan
KAYHAN : Güçlü hükümdar
KAZIM : Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
KEMAL : Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
KEMALETTİN : Bilgi ve erdem sahibi
KENAN : Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi
KERAMETTİN : Bağış, ihsan ağırlama
KEREM : Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM : Kerem sahibi, cömert
KEYHAN : Dünya
KILIÇ : Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR : Ölçülü davranış
KIRHAN : Kırçıl han
KIVANÇ : Sevinç, hoşlanma
KIVILCIM : Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren
KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
KONUR : Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman,
KORAL : Sınır muhafızı
KORALP : Yiğit sınır muhafızı
KORAY : Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
KORCAN : Kanı sıcak, kanı kaynayan
KORÇAK : Heykel
KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN : Ateş gibi hakan
KORKMAZ : Korkmayan, yılmayan, cesur
KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER : Köklü soydan gelen
KÖKSAL : Kökünü derinliklere sal anlamında
KUBAT : Kaba, şişman
KUBİLAY : Cengiz Hanın torununun adı
KUDRET : Güç, kuvvet
KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER : Sağlam, kuvvetli
KURT : Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir
KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
KURTULUŞ : Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma
KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY : Uğurlu ay
KUTBAY : Uğurlu kişi
KUTER : Kutlu, uğurlu kişi
KUTHAN : Kutlu hükümdar
KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTLU : Kutlanmış, mutlu, uğurlu
KUTSAL : Mübarek, kutlulukla ilgili
KUTSİ : Kutlanan, kutluluk sahibi
KUZEY : Kuzey yönü / Şimal
KÜRŞAT (D) : Eski bir Türk adı
NACİYE : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
NADİDE : Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
NADİRE : Az bulunur, seyrek, ender bulunan
NAFİA : Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar
NAGEHAN : Ansızın
NAĞME : Ezgi, uyumlu ses
NAHİDE : Venüs - Ergenlik çağındaki kız
NAİLE : İsteğine ulaşmış
NALAN : İnleyen
NAME : Mektup - Aşk mektubu
NARİN : Zarif, ince yapılı
NAŞİDE : Şiir okuyan , yazan
NAZ : Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
NAZAN : Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
NAZENDE : Nazlanan - Sevgili
NAZİFE : Zarif, kibar - Temiz
NAZLI : Naz eden, cilveli, işveli
NAZMİYE : Şiirle ilgili, düzenli
NEBAHAT : Onur, şeref, ün
NECLA : Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale,nesil
NECMİYE : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
NEDİME : Hoş sohbet, kadın - Kadın arkadaş
NEDRET : Az bulunan
NEFİSE : Beğenilen, hoş, güzel
NEHİR : Irmak, büyük akarsu
NERGİS : Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
NERİMAN : Pehlivan, yiğit
NERMİN : Nazik, ince
NESLİHAN : Han soyundan gelen
NESLİŞAH : Şah soyundan gelen
NESRİN : Bir tür yaban gülü
NEŞE : Sevinç, gönül ferahlığı
NEVAL : Talih - Bağış, ihsan
NEVCAN : Yeni doğmuş
NEVİN : Yeni
NEVRA : Işıklı parlak, çiçek
NEZAHAT : İç temizliği, paklık
NEZAKET : Naziklik, zariflik, incelik ç
NEZİHE : Temiz, pak
NİDA : Seslenme, çağırma, seslenen
NİGAR : Resim, resim gibi güzel
NİHAL : İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
NİHAN : Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
NİL : 1- Çivit otu. 2- Afrika kıtasında bir nehir
NİLAY : Nil'e ışık saçan
NİLGÜN : Mavi renkte, çivit rengi
NİLSU : Bakınız Nil
NİLÜFER : Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
NİMET : İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
NİSA : Kadın
NİSAN : Yılın dördüncü ayı
NUR : Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık
NURAL : Kutsal ışık
NURAN : Işıklı, nurlu, aydın
NURAY : Ay ışığı gibi nurlu
NURCAN : Işık canlı, can ışığı
NURÇİN : Işık derleyen
NURDAN : Işıklı, parlak
NURGÜL : Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
NURHAN : Aydın hükümdar
NURİYE : Işıklı, ışıktan gelme
NURPERİ : Peri kadar aydınlık, güzel
NURSEL : Sel gibi ışık
NURSELİ : Işık seli
NURSEN : Işık gibi nurlu
NURŞEN : Işık gibi şen ve güler yüzlü
NURTEN : Teni ışık gibi beyaz olan
NÜKHET : Güzel ve hoş kokulu
MACİT : Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR : Usta, elinden her iş gelen
MAHMUT : Övgüye değer
MAHSUN : Güçlendirilmiş, güçlü
MAHZUN : Hüzünlü, duygulu, üzgün
MAKBUL : Alınan kabul olunan
MAKSUT : İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer
MALİK : Sahip, efendi
MANÇO : Manda yavrusu
MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MAZHAR : Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
MAZLUM : Zulüm gören, zulmedilen kişi
MECİT : Çok ulu, yüce
MECNUN : Deli, aklı başında olmayan
MEDENİ : Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik
MEDET : Yardım eden
MEHMET : Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
MELİH : Güzel, şirin
MELİK : Hükümdar, han
MEMDUH : Övülmüş, övülmeye değer
MEMNUN : Minnet eden - Hoşnut, sevinçli
MENDERES : Ege bölgesinde bir ırmak adı
MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
MENGÜÇ : Güçlü ben / Men + güç
MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
MERİÇ : Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
MERİH : Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
MERT : Sözünün eri, sözünde duran
MESTAN : Savruk. Cüret sahibi
MESUT : Mutlu, bahtiyar
METE : Büyük Hun imparatoru
METİN : Sağlam, dayanıklı
MEVLÜT : Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman
MİKAİL : Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MİRKELAM : Güzel, nazik konuşan
MİRZA : Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT : Övme
MUAMMER : Uzun ömürlü, çok yaşayan
MUCİP : Gerektiren, gerektirici
MUHAMMED : Çok övülmüş, hamdedilmiş
MUHARREM : Din tarafından yasaklanan
MUHİP : Seven, sevişen
MUHİTTİN : Dini güçlendiren
MUHLİS : İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSİN : Sağlamlaştıran
MUHTAR : Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM : Görkemli, gözkamaştırıcı
MUKBİL : Mutlu, bahtiyar
MUNİS : Sıcakkanlı sevimli
MURAT : Arzu, istek, dilek
MURATHAN : Arzulu hükümdar
MURTAZA : Mürteza- Seçkin seçilmiş
MUSA : Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
MUSTAFA : Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUTİ : İyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLU : Mesud, bahtiyar
MUTLUHAN : Mutluluğa erişmiş hükümdar
MUZAFFER : Zafer kazanan, galip gelen
MÜCAHİT : Savaşçı, Cihada katılan
MÜFİT : Faydalı, yararlı
MÜJDAT : İyi, müjdeli haberler
MÜKERREM : Yardımsever, ikram sever
MÜKREMİN : Konuksever, ikram sever
MÜMİN : İnanan, iman eden
MÜMTAZ : Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNİR : Aydınlatan, ışık veren
MÜREN : Akarsu, dere, ırmak
MÜRSEL : Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞİT (D) : İrşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLÜM : İslam dininden olan / Teslim olan
MÜŞFİK : Acıyan, şefkat gösteren
ZAHİDE : Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan
ZAMBAK : Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi
ZARAFET : İncelik, güzellik
ZEHRA : Beyaz ve parlak yüzlü olan
ZEKİYE : Zeka sahibi, kavrayışlı
ZELİHA : Züleyha, su perisi
ZENNAN : Kadınlar
ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı
ZEREN : Anlayışlı, zeki
ZERRİN : Altından yapılmış - Altın renginde - Bir cins çiçek - Fulya
ZEYNEP : Değerli taşlar, mücevherler
ZEYNO : Zeynep'in halk dilindeki söylenişi
ZİNNUR : Nurlu, ışıklı
ZİŞAN : Şanlı, ünlü, çok tanınmış
ZİYNET : Süs, süs eşyası
ZUHAL : Satürn
ZÜBEYDE : Öz, asıl
ZÜHAL : Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn)
ZÜHRE : Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs)
ZÜLAL : Berrak, saf, tatlı, soğuk su
ZÜLEYHA : Hz. Yusuf'un karısının adı
ZÜLFİYE : Saçları çok güzel olan
ZÜMRA : Güzel, iyi ahlaklı - Zeki, bilgili kadın
ZÜMRÜT : Yeşil renkli bir değerli taş
ZAFER : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHİR : Parlak yıldız
ZAHİT : Günahtan kaçınan
ZEKAİ : Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERİYA : Erkek
ZEKİ : Akıllı olan
ZEYCAN : Candan, cana yakın
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ : Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZİKRİ : Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZİRVE : Doruk, tepe noktası
ZİYA : Aydınlık, ışık
ZORLU : Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ : Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren