Bu Sitede Ara

7 Aralık 2010 Salı

BUSCOPAN ilacı yan etkileri, BUSCOPAN yan etkileri ,BUSCOPAN nedir,BUSCOPAN zararları ,BUSCOPAN ilacı kullanımı, BUSCOPAN ne işe yarar.

BUSCOPAN ilacı yan etkileri, BUSCOPAN yan etkileri ,BUSCOPAN nedir,BUSCOPAN zararları ,BUSCOPAN ilacı kullanımı, BUSCOPAN ne işe yarar.


BUSCOPAN ilacı ne işe yarar, BUSCOPAN ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, BUSCOPAN nedir, BUSCOPAN kullanımı faydaları.

Dismenore, gastrointestinal spazmlar, kolit, mide ve duodenum ülseri, pediatride kordon kolikleri, pilor spazmı, safra kesesi spazmları, safra taşı ağrıları, sistoskopi, spastik kabızlık, uterus spazmı ve doğum sırasındaki yumuşak bölge spazmları, yaz ishallerinde endikedir

BUSCOPAN ilacı uyarıları,, BUSCOPAN ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Olası antikolinerjik komplikasyon riski nedeniyle, dar açılı glokom eğilimi olan hastalarda, intestinal ya da üriner obstrüksiyon veya taşiaritmi eğilimi bulunanlarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Gebelik sırasında, özellikle ilk 3 ayda, ilaç kullanımı ile ilgili genel uyarılar dikkate alınmalıdır.



BUSCOPAN ilacı yan etkileri, BUSCOPAN yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Kserostomi, taşikardi dishidroz, akomodasyon bozuklukları ve idrar retansiyonu gibi antikolinerjik yan etkiler görülebilir, fakat bu etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Özellikle deri reaksiyonları olmak üzere çok seyrek olarak alerjik reaksiyonlara neden olabildiği bildirilmiştir.


BUSCOPAN İLACI NASIL KULLANILIR, BUSCOPAN İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,

Erişkinler için günde 3-4 kez 1-2 draje, 6-12 yaş arası çocuklar günde 3 kez 1 draje çiğnenmeden yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır. Likit formu; erişkinler ve 6 yaşından büyük çocuklar için günde 3-5 kez 2-4 ölçek, 1 yaşından büyük çocuklarda günde 3 kez 1-2 ölçek, 1 yaşına kadar olan çocuklarda günde 3 kez 1 ölçek. Ampul formu; erişkinlerde günde birkaç kez 1-2 ampul. Günlük doz 100 mg’ı geçmemelidir. Çocuklarda günde birkaç kez vücut ağırlığı kg’ı başına 0.3-0.6 mg kullanılabilir

BUSCOPAN ilacı yan etkileri, BUSCOPAN yan etkileri ,BUSCOPAN nedir,BUSCOPAN zararları ,BUSCOPAN ilacı kullanımı, BUSCOPAN ne işe yarar.
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com



6 Aralık 2010 Pazartesi

BENEXOL ilacı yan etkileri, BENEXOL yan etkileri ,BENEXOL nedir,BENEXOL zararları ,BENEXOL ilacı kullanımı, BENEXOL ne işe yarar.

BENEXOL ilacı yan etkileri, BENEXOL yan etkileri ,BENEXOL nedir,BENEXOL zararları ,BENEXOL ilacı kullanımı, BENEXOL ne işe yarar.


BENEXOL ilacı ne işe yarar, BENEXOL ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, BENEXOL nedir, BENEXOL kullanımı faydaları.

Artralji, artrit, delirium tremens, diabetik nöropati, gebelik, idiyopatik ve ihtiyarlığa bağlı tremor, Korsakoff psikozu, kramp, lombalji, miyalji, nevritler, periartrit, polinevrit, radyoterapi, romatizma ağrıları, Wernicke hastalığı gibi B1 ve B6 vitamini gereksiniminde endikedir

BENEXOL ilacı uyarıları,, BENEXOL ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Anne sütüne geçer. Fenitoin, barbitürat ve INH'la birlikte kullanılmaz. B6 vitamini levodopanın etkisini antagonize eder, bu nedenle parkinson tedavisindeki hastalarda kullanılmaz.



BENEXOL ilacı yan etkileri, BENEXOL yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Seyrek olmakla birlikte aşağıdaki yan etkiler görülebilir;
Sedasyon, baş dönmesi, özellikle çocuklarda eksabilite, tremor, bulanık görme , nadiren halüsinasyon, uyku bozukluğu , baş ağrısı ekstrasistol, palpitasyon, gastrointestinal rahatsızlıklar, idrar retansiyonu ve miksiyon güçlüğü, deri döküntüleri, fotosensitivite, ağız ve boğaz kuruluğu.


BENEXOL İLACI NASIL KULLANILIR, BENEXOL İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,






Tedavi dozu 2-4 tablet/gün, proflaktik dozu 1-2 tablettir.

5 Aralık 2010 Pazar

BITERAL ilacı yan etkileri, BITERAL yan etkileri ,BITERAL nedir,BITERAL zararları ,BITERAL ilacı kullanımı, BITERAL ne işe yarar.

BITERAL ilacı yan etkileri, BITERAL yan etkileri ,BITERAL nedir,BITERAL zararları ,BITERAL ilacı kullanımı, BITERAL ne işe yarar.


BITERAL ilacı ne işe yarar, BITERAL ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, BITERAL nedir, BITERAL kullanımı faydaları.


Biteral film kaplı tablet, aşağıda belirtilen durumlarda endikedir:
1)  Trikomoniasis: Kadınlarda ve erkeklerde Trichomonas vaginalis'e bağlı genitoüriner enfeksiyonlar.
2)  Amebiasis: Amipli dizanteri dahil, Entamoeba histolytica'nın neden olduğu tüm intestinal
enfeksiyonlar. Özellikle amebik karaciğer apsesi olmak üzere, amebiasis'in tüm ekstraintestinal formları.
3)  Giardiasis (lambliasis).
4) Anaerob bakterilere bağlı enfeksiyonlar ve özellikle kolon ameliyatları da olmak üzere, cerrahi müdahaleler sırasında ve jinekolojik operasyonlarda profilaksik olarak.


BITERAL ilacı uyarıları,, BITERAL ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,


Merkezi sinir sistemi hastalığı (örn. epilepsi veya multipl skleroz) olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Diğer ilaçların etkisi artabilir veya azalabilir.
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı
Gebelik kategorisi: B
Gebe kadınlarda yapılmış kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır.
Genel bir prensip olarak, Biteral gebeliğin erken döneminde veya emziren annelerde, kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.



BITERAL ilacı yan etkileri, BITERAL yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Uyku hali, baş ağrısı ve bulantı, kusma gibi gastrointestinal rahatsızlıklar, hafif yan etkiler olarak görülebilir. Bazı izole vakalarda, baş dönmesi, tremor, rijidite, koordinasyon bozuklukları, nöbet, yorgunluk, vertigo, geçici bilinç kaybı ve duyusal veya karışık periferal nöropati gibi merkezi sinir sistemi bozuklukları bildirilmiştir. Tat alma bozukluğu, anormal karaciğer fonksiyon testleri ve cilt reaksiyonları gözlenmiştir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.


BITERAL İLACI NASIL KULLANILIR, BITERAL İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,




Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

Standart doz

Oral tabletler daima yemeklerden sonra alınmalıdır.

1. Trikomoniasis
Tedavi Şekli                       Günlük Doz (500 mg tablet)

ANTREX ilacı yan etkileri, ANTREX yan etkileri ,ANTREX nedir,ANTREX zararları ,ANTREX ilacı kullanımı, ANTREX ne işe yarar

ANTREX ilacı yan etkileri, ANTREX yan etkileri ,ANTREX nedir,ANTREX zararları ,ANTREX ilacı kullanımı, ANTREX ne işe yarar.


ANTREX ilacı ne işe yarar, ANTREX ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, ANTREX nedir, ANTREX kullanımı faydaları.


Folik asit gereksiniminde kullanılır. Megaloblastik anemi ve folik asit antagonistlerinin neden olduğu yan ve toksik etkilerin tedavisinde endikedir Yüksek dozlarda methotrexate'nin yarattğı toksik etkilerden kanserli olmayn normal sağlıklı hücrelerin korunmasında kullanılır.

ANTREX ilacı uyarıları,, ANTREX ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Folinik asit pernisyoz anemi tedavisinde uygunsuz miktarda hydroxocobalamin ile birlikte veya yalnız olarak kullanılmamalıdır. Hamilelikte ters reaksiyonlara rastlanmıştır. Kalsiyum folinat anne sütüyle atılır fakat bebekle ilgili olarak tedavi dozları kullanıldığında risk çok azdır


ANTREX ilacı yan etkileri, ANTREX yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Seyrek olarak allerjik rteaksiyonlar bildirilmiştir. Enjeksiyondan sonra ateş yükselmesi görülebilir.


ANTREX İLACI NASIL KULLANILIR, ANTREX İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,



Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com


Seyrek olarak allerjik rteaksiyonlar bildirilmiştir. Enjeksiyondan sonra ateş yükselmesi görülebilir.

ANGIODEL ilacı yan etkileri, ANGIODEL yan etkileri ,ANGIODEL nedir,ANGIODEL zararları ,ANGIODEL ilacı kullanımı, ANGIODEL ne işe yarar

ANGIODEL ilacı yan etkileri, ANGIODEL yan etkileri ,ANGIODEL nedir,ANGIODEL zararları ,ANGIODEL ilacı kullanımı, ANGIODEL ne işe yarar.


ANGIODEL ilacı ne işe yarar, ANGIODEL ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, ANGIODEL nedir, ANGIODEL kullanımı faydaları.


ANGIODEL ilacı uyarıları,, ANGIODEL ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Ağır karaciğer, böbrek ve dekompanse kalp yetmezliğinde, miyokard enfarktüsü ve A.V. Epileptik hastalarda ve prostat hipertrofisine bağlı artık idrar yapımı olanlarda dikkatli olunmalıdır. i.v. enjeksiyonlar yavaş olarak yapılmalıdır. Şuur kaybı veya bir venoz ağrı durumunda enjeksiyon durdurulmalıdır. Damar dışı enjeksiyonlar lokal enflamasyona neden olabilir. Antihipertansifler, nitratlar ve diğer vazodilatatörlerle sinerjik etkiye sahiptir. Trisiklik psikotropların etkisini kuvvetlendirir. Antikoagülan, lokal anestezikler, antiaritmik preparatlar ve beta blokörlerle bir arada dikkatle kullanılır. Kesin


ANGIODEL ilacı yan etkileri, ANGIODEL yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Anexate çocuklarda ve yetişkinlerde iyi tolere edilir. Anexate yüksek parenteral dozlarda bile iyi tolere edilmiştir. Hızla uygulanan Anexate enjeksiyonundan sonra nadiren anksiyete hissi, çarpıntı ve korku gibi yakınmalar gözlenmiştir. Bu istenmeyen etkiler genellikle özel bir tedavi gerektirmezler. Özellikle epileptik hastalarda olmak üzere, çok nadir olarak nöbet geliştiği bildirilmiştir. Uzun süredir benzodiazepin kullanan hastalarda, Anexate uygulamasından birkaç hafta önce tedavi kesilmiş de olsa, hızlı Anexate enjeksiyonu yoksunluk semptomlarına neden olabilir; özellikle uzun süreli benzodiazepin tedavisinden sonra veya birkaç ilacın bir arada yüksek dozda alındığı olgularda epilepsili veya ciddi hepatik bozukluğu olduğu bilinen hastalarda konvülsiyon bildirilmiştir. Birkaç ilacın bir arada yüksek doz alındığı olgularda özellikle siklik antidepresanlarla konvülsiyon ve kardiyak disritmi gibi toksik etkiler Anexate ile benzodiazepinlerin etkilerinin geri döndürülmesi sırasında ortaya çıkabilir. Anamnezinde panik bozuklukları olan hastalarda Anexate’ın panik atakları uyardığı bildirilmiştir.


ANGIODEL İLACI NASIL KULLANILIR, ANGIODEL İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,






Günlük doz 3x1 tablet veya 1-2 ampul ve ciddi vakalarda 3x2 tablet veya 3-4 ampuldür.

Akrosiyanoz gibi fonksiyonel dolaşım bozuklukları, bacaklarda arterioskleroz sonucu gelişen dolaşım bozuklukları, baldırlarda gece krampları, intermitent klodikasyon, parestezi, Raynaud hastalığı, serebral ve periferik dolaşım bozuklukları, tek taraflı üşüme trofik bozukluklarla ilişkili ulcus crurisde endikedir.
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

4 Aralık 2010 Cumartesi

ANDOLOR ilacı yan etkileri, ANDOLOR yan etkileri ,ANDOLOR nedir,ANDOLOR zararları ,ANDOLOR ilacı kullanımı, ANDOLOR ne işe yarar.

ANDOLOR ilacı yan etkileri, ANDOLOR yan etkileri ,ANDOLOR nedir,ANDOLOR zararları ,ANDOLOR ilacı kullanımı, ANDOLOR ne işe yarar.


ANDOLOR ilacı ne işe yarar, ANDOLOR ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, ANDOLOR nedir, ANDOLOR kullanımı faydaları.


ANDOLOR ilacı uyarıları,, ANDOLOR ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Andolor bütün benzerleri gibi aşırı duyarlılığı olan kişilerde, yüksek dozda ve uzun süre alındığında agrnülositoz'a yol açabilir. Bu nedenle kısa bir süre kullanılmalıdır. Andolor tablet uzun süreli kullanımlarada sık sık kan sayımı yaptırılmalıdır.
Bronşiyal astımı, Kronik solunum yolu enfeksiyonu olanlar, kronik ürtiker, polipöz rinosinüzit ve tekrarlayan konjonktivit gibi hastalıkları olanlarve çeşitli ağrı ve romatizma ilaçlarına aşırı duyarlı olanlar özellikle parenteral yoldan andolor kullandıkları zaman astım veya şoka maruz kalabilirler.
Hamilelikte kullanımı : Andolor hamileliğin ilk üç ayı ile son 6 haftası içinde ancak doktor tavsiyesine göre kullanılmalıdır.



ANDOLOR ilacı yan etkileri, ANDOLOR yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Deri döküntüsü, ödem, tremör, baş dönmesi, bulantı kusma, astma ve ürtiker gibi alerjik tepkiler, hemolitik ve aplastik anemi, trombositopenik purbura, mide bağırsak kanamaları, protrombin eksikliğinin ağırlaştığı bildirilmiştir. Andolor tablet kullanımı sonucu görülen yan etkiler, aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkmatadır. Ender olarak görülen fakat en önemli olan şok agranülositoz, trombositopeni gibi kan bozukluklarının yanı sıra, deri döküntüsü, ödem, tremor, baş dönmesi, bulantı, kusma, astım gibi alejik reaksiyonlar, hemolitik ve aplastik anemi, trombositoponik purpura, mide bağırsak kanamaları, protrombin eksikliğinin artması gözlenmiştir.


ANDOLOR İLACI NASIL KULLANILIR, ANDOLOR İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,

 Erişkinlerde adaleden günlük doz 4-6 ml. (2-3 g.) dır. Günlük azami doz 3 g. dır. Çok şiddetli kolik ve ağrılarda, dakikada 1ml hesabiyle yavaş yavaş olmak üzere damara uygulanabilir. Adaleye derin olarak zerkedilmelidir. Andolor Tablet Yetişkinlerde 15 yaş üzeri: Mutad doz 1-2 tablet( 0.5 - 1 g) alınabilir. Maksimum günlük doz 6 tablet (3 g)' ı geçmemelidir. Çocuklarla 25 mg/kg olarak verilir. Yaşa göre bir defada 1/2 - tablet (250 - 500 mg) verilebilir. Gerektiği takdirde 3-4 saat sonra doz tekrarlanabilir. 6 yaşında küçük çocuklarda günlük toplam doz 1 g'dır. 12 yaş arasındaki çocuklarda günlük toplam doz 2 g'dır.




Analjezik, antipiredik,antienflamatuar ajan olarak: Her türlü romatizmal ağrılarda, lumbago, siyatalji, trigeminüs nevraljisi ve diğer nevraljilerde, miyalji ve eklem ağrılarında, kırık ve çıkık ağrılarında, böbrek ve safra kolikleri, tümör ağrıları ve postoperatif ağrılarda.

Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

ANAFRANIL ilacı yan etkileri, ANAFRANIL yan etkileri ,ANAFRANIL nedir,ANAFRANIL zararları ,ANAFRANIL ilacı kullanımı, ANAFRANIL ne işe yarar.

ANAFRANIL ilacı yan etkileri, ANAFRANIL yan etkileri ,ANAFRANIL nedir,ANAFRANIL zararları ,ANAFRANIL ilacı kullanımı, ANAFRANIL ne işe yarar.


ANAFRANIL ilacı ne işe yarar, ANAFRANIL ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, ANAFRANIL nedir, ANAFRANIL kullanımı faydaları.


ANAFRANIL ilacı uyarıları,, ANAFRANIL ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Trisiklik antidepresanların konvülsiyon eşiğini düşürdüğü bilinmektedir ve Anafranil bu nedenle, epilepsili hastalarda ve örn; etiyolojisi değişik beyin hasarında, nöroleptiklerle birlikte kullanımda, alkol veya antikonvülsif özellikteki ilaçların (örn; benzodiazepinler) yoksunluğu gibi hazırlayıcı faktörler olan hastalarda büyük bir dikkatle kullanılmalıdır. Nöbetlerin oluşumu doza bağlıdır. Bu nedenle, tavsiye edilen toplam günlük Anafranil dozu aşılmamalıdır. Anafranil kardiyovasküler bozuklukları, özellikle kardiyovasküler yetmezliği, kondüksiyon bozuklukları (örn. atriyoventriküler blok 1.-3.derece) veya aritmileri olan hastalara özel bir dikkatle verilmelidir. Bu tip hastalarda ve ayrıca yaşlı hastalarda kalp fonksiyonunun izlenmesi ve EKG gereklidir. Antikolinerjik özelliklerinden dolayı Anafranil, artmış intraoküler basıncı, dar açılı glokomu veya idrar tutukluğu (örn. prostat hastalıkları) olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Şiddetli karaciğer hastalığı ve adrenal medulla tümörleri (örn. feokromositoma, nöroblastoma) olan hastalarda trisiklik antidepresanlar verildiğinde, hipertansif krizleri provoke edebileceğinden, dikkat edilmelidir.Panik bozuklukları olan pek çok hastada Anafranil ile tedavinin başlangıcında çok daha şiddetli anksiyete görülmüştür (Bkz. “Kullanım Şekli ve Dozu”). Anksiyetedeki bu paradoksal artış en çok tedavinin ilk birkaç günü içinde görülür ve genellikle 2 hafta içinde kaybolur. Trisiklik antidepresan alan şizofrenik hastalarda bazen psikoz aktivasyonu gözlenmiştir. Trisiklik bir antidepresan ile tedavi edilen tekrarlayan ruhsal bozuklukları olan hastalarda depresif faz esnasında hipomanik veya manik nöbetler de bildirilmiştir. Bu tip durumlarda Anafranil dozunun azaltılması veya Anafranil’in kesilmesi ve antipsikotik bir ilacın verilmesi gerekebilir. Bu nöbetler atlatıldıktan sonra, gerekirse Anafranil’in düşük dozu ile tedavi yeniden başlatılabilir. Postüral hipotansiyonu veya düzensiz kan dolaşımı olan hastalarda kan basıncında düşme görülebileceğinden Anafranil ile tedaviye başlamadan önce hastanın kan basıncının kontrol edilmesi önerilir. Hipertiroidizmli veya tiroid preparatları kullanan hastalarda, kardiyak toksisite olasılığından dolayı dikkatli olunmalıdır. Karaciğer rahatsızlığı olan hastalarda, karaciğer enzim düzeylerinin periyodik olarak izlenmesi önerilir. Akyuvar sayısında değişiklikler Anafranil ile tedavide ancak nadiren görülmüş olmasına rağmen, periyodik kan sayımları ve ateş, boğaz ağrısı gibi belirtilerin izlenmesi, özellikle tedavinin ilk birkaç ayı esnasında ve uzun süreli tedavi sırasında gerekmektedir. Benzer trisiklik antidepresanlarda olduğu gibi, elektrokonvülsif tedavi ile birlikte Anafranil sadece dikkatli bir gözlem altında verilmelidir. Eğilimli ve yaşlı hastalarda, trisiklik antidepresanlar özellikle geceleri farmakojenik (deliryum) psikozlara neden olabilirler. Bunlar tedavinin kesilmesinden sonraki birkaç gün içinde kaybolurlar. İ ntihar etme riski, şiddetli depresyonda görülebilir ve belirgin bir iyileşme görülünceye kadar devam edebilir. Tedavinin başında benzodiazepinlerle veya nöroleptiklerle kombine tedavi etkili olabilir (Bkz. “Uyarılar/Önlemler” ve “İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler”). Anafranil, aşırı dozda alındığında diğer trisiklik antidepresanlardan daha düşük oranda ölümler görüldüğü bildirilmiştir. Kronik kabızlığı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Trisiklik antidepresanlar, özellikle yaşlılarda ve yatalak hastalarda paralitik ileusa sebep olabilirler. Genel veya lokal anesteziden önce, anesteziste hastanın Anafranil aldığı söylenmelidir (Bkz. “İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler”). Trisiklik antidepresanlarla uzun süreli tedavide diş çürümelerinde artış olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle uzun süreli tedavi esnasında düzenli olarak diş muayeneleri yaptırılması tavsiye edilir. Trisiklik antidepresanlar antikolinerjik özellikleri nedeniyle, gözyaşında azalma ve mükoid s


ANAFRANIL ilacı yan etkileri, ANAFRANIL yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir, ilaca devam edildiğinde veya dozun azaltılması ile geçer. Bu yan etkiler her zaman plazma ilaç düzeyleri veya doz ile ilişkili değildir. Yan etkileri, yorgunluk, uyku bozuklukları, ajitasyon, anksiyete, kabızlık, ağız kuruluğu gibi depresyon belirtilerinden ayırt etmek sıklıkla zor olmaktadır. Eğer şiddetli nörolojik veya psikiyatrik reaksiyonlar görülürse, Anafranil kesilmelidir. Yaşlı hastalar özellikle antikolinerjik, nörolojik, psikiyatrik veya kardiyovasküler etkilere karşı duyarlıdırlar. Bu hastalarda ilaçların metabolizasyonu ve eliminasyonu azalmış olabilir, terapötik dozlarda verildiğinde, yükselmiş plazma konsantrasyonu riski görülebilir. Sıklık skalası : sık sık >%10, bazen >%1-10, ender >%0,001-1, çok ender
Etiyolojisi ve semptomları değişik depresif durumların tedavisi, obsesif-kompülsif sendromlar, fobiler ve panik ataklar, narkolepsiye eşlik eden katapleksi, kronik ağrılı durumlar, enürezis noktürna (sadece beş yaşından büyük hastalarda ve organik bir nedene bağlı olmayan durumlarda).

Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

ANTABUS ilacı yan etkileri, ANTABUS yan etkileri ,ANTABUS nedir,ANTABUS zararları ,ANTABUS ilacı kullanımı, Antabus ne işe yarar.

ANTABUS ilacı yan etkileri, ANTABUS yan etkileri ,ANTABUS nedir,ANTABUS zararları ,ANTABUS ilacı kullanımı, Antabus ne işe yarar.


ANTABUS ilacı ne işe yarar, ANTABUS ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, Antabus nedir, Antabus kullanımı faydaları.



ANTABUS ilacı uyarıları,, ANTABUS ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Hasta ilacı kullanması sırasında alkol almaması için uyarılmalıdır. Hastanın aynı zamanda soslar, öksürük şurupları, traş losyonları gibi alkol içeren her şeyden sakınması gerekmektedir. Alkol ile ilacın oluşturduğu reaksiyonlar 14 gün sonra bile ortaya çıkabilir.



ANTABUS ilacı yan etkileri, Antabus yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Gastrointestinal bozukluklar, uyuşukluk, allerjik dermatit, yorgunluk, baş ağrısı, diyare ve erkekte geçici impotans gibi yan etkiler görülebilir





ANTABUS İLACI NASIL KULLANILIR, ANTABUS İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,

Antabus Tablet tedavisine hasta alkolü bıraktıktan en az 12 saat sonra başlanmalıdır. Tedaviye 1-2 hafta boyunca günde maksimum 500 mg tek doz şeklinde başlanır. İdame dozu günde 250 mg (125-500 mg) olmalı, ancak 500 mg’ı kesinlikle aşmamalıdır. Antabus-Alkol Reaksiyonu Tedavisi: Şok önlenir, kan basıncı sabit tutulur. Oksijen veya %95 oksijen ile %5 karbondioksit karışımı ile solunum desteği verilir, İ.V.olarak C vitamini (1 gr), efedrin sülfat uygulanır.






Kronik alkolizm tedavisinde

3 Aralık 2010 Cuma

AMOKLAVİN BİD ilacı yan etkileri, AMOKLAVİN BİD yan etkileri ,AMOKLAVİN BİD nedir,AMOKLAVİN BİD zararları ,AMOKLAVİN BİD ilacı kullanımı, Amoklavin bid ne işe yarar

AMOKLAVİN BİD ilacı yan etkileri, AMOKLAVİN BİD yan etkileri ,AMOKLAVİN BİD nedir,AMOKLAVİN BİD zararları ,AMOKLAVİN BİD ilacı kullanımı, Amoklavin bid ne işe yarar.

Hafif ve Orta Şiddette Enfeksiyonlar: Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, örn.tonsillit. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları. Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları. Ciddi Enfeksiyonlar: Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları , örn.otitis media ve sinüzit. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları, örn.pnömoni. Üriner Sistem Enfeksiyonları. AMOKLAVİN-BID 400/57 Oral Süspansiyon’ un günde iki kez verilmesi ile, hem Amoksisiline duyarlı mikroorganizmaların hem de AMOKLAVİN-BID 400/57’ye duyarlı beta laktamaz üreten mikro-organizmaların neden olduğu enfeksiyonların tedavisi sağlanabilmektedir.


AMOKLAVİN BİD ilacı ne işe yarar, AMOKLAVİN BİD ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, Amoklavin bid nedir, Amoklavin bid kullanımı faydaları.
Hafif ve Orta Şiddette Enfeksiyonlar: Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları, örn.tonsillit. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları. Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları. Ciddi Enfeksiyonlar: Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları , örn.otitis media ve sinüzit. Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları, örn.pnömoni. Üriner Sistem Enfeksiyonları. AMOKLAVİN-BID 400/57 Oral Süspansiyon’ un günde iki kez verilmesi ile, hem Amoksisiline duyarlı mikroorganizmaların hem de AMOKLAVİN-BID 400/57’ye duyarlı beta laktamaz üreten mikro-organizmaların neden olduğu enfeksiyonların tedavisi sağlanabilmektedir.


AMOKLAVİN BİD ilacı uyarıları,, AMOKLAVİN BİD ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,



AMOKLAVİN BİD ilacı yan etkileri, Amoklavin bid yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Allerjik reaksiyonlar, bulantı, kusma, diyare, ürtiker, anemi, baş ağrısı ve trombositopeni gibi yan etkiler görülebilir


AMOKLAVİN BİD İLACI NASIL KULLANILIR, AMOKLAVİN BİD İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,

 Hafif ve Orta Şiddetteki Enfeksiyonlarda: (Örn:alt solunum yolu enfeksiyonları, tonsillit, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları): Günlük doz vücut ağırlığının her kg’ ı için 25/3.6mg olarak hesaplanır ve bu doz iki eşit kısma bölünerek 12 saat ara ile verilir. Daha Şiddetli Enfeksiyonlarda: (Örn:otitis media, sinüzit, pnömoni, üriner sistem enfeksiyonları): Günlük doz vücut ağırlığının her kg’ ı için 45/6.4 mg olarak hesaplanır ve bu doz iki eşit kısma bölünerek 12 saat ara ile verilir. 2 ay –2 yaş arasındaki çocuklar: Bu yaş grubunun doz düzenlemesi vücut ağırlığına göre yapılmalıdır. Enfeksiyonun şiddetine ve vücut ağırlığına göre 12 saatte bir uygulanacak doz, aşağıdaki tabloda “ml” olarak belirtilmiştir. Uygulamada kullanılacak özel uygulama enjektörü kutu içinde yer almaktadır. 2 yaşın üzerindeki çocuklar: Bu yaş grubunun doz düzenlemesi enfeksiyonun şiddetine göre aşağıdaki şekilde yapılabilir : Hafif ve Orta Şiddetli Enfeksiyonlar Alt solunum yolu enfeksiyonları,Tonsillit Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları 25/3.6mg /kg/gün 2-6 yaş (13-21kg):Günde 2 defa 2.5ml (1/2 ölçek)Amoklavin-BID 400/57 Süspansiyon*, 7-12 yaş (22-40kg): Günde 2 defa 5ml (1 ölçek)Amoklavin-BID 400/57 Süspansiyon Daha şiddetli enfeksiyonlar Otitis media,Sinüzit,Pnömoni,Üriner sistem enfeksiyonları 45/6.4mg/kg/gün,2-6 yaş (13-21kg): Günde 2 defa 5ml (1 ölçek)Amoklavin-BID 400/57 Süspansiyon, 7-12 yaş(22-40 kg):Günde 2 defa 10ml (2 ölçek)Amoklavin-BID 400/57 Süspansiyon * Bu doz günde 2 defa 5 ml Amoklavin-BID 200/28 Süspansiyon verilerek de sağlanabilir. Gastrointestinal entolerans riskini minimum düzeye indirmek için Amoklavin yemeklerin başlangıcında alınmalıdır. Hekim kontrolü olmaksızın tedavi 14 günden fazla sürdürülmemelidir.




Gebelerde kullanılmaz. Probenisidle uzun süreli kan seviyesi sağlar. Uzun süreli tedavilerde böbrek, karaciğer ve hematopoetik fonksiyonlar perayodik olarak kontrol edilmelidir. Oral neomisin ve antasitlerle birlikte kullanılmaz. Tetrasiklin ve eritromisin etkisini antagonize eder. Renal yetmezlikte doz azaltılmalıdır. İnfeksiyöz mononükleozis, kronik lenfatik lösemi ve HIV virüsü taşıyıcılarında makropapüler döküntülere neden olur.
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

ALLERMAN ilacı yan etkileri, ALLERMAN yan etkileri ,ALLERMAN nedir,ALLERMAN zararları ,ALLERMAN ilacı kullanımı, Allerman ne işe yarar.

ALLERMAN ilacı yan etkileri, ALLERMAN yan etkileri ,ALLERMAN nedir,ALLERMAN zararları ,ALLERMAN ilacı kullanımı, Allerman ne işe yarar.




ALLERMAN ilacı ne işe yarar, ALLERMAN ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, Allerman nedir, Allerman kullanımı faydaları.


Saman nezlesinde ve ürtiker gibi allerjik durumların tedavisinde endikedir.

ALLERMAN ilacı uyarıları,, ALLERMAN ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Kesin gerekli görülmedikçe gebelerde kullanılmaz.



ALLERMAN ilacı yan etkileri, Allerman yan etkileri, alfasid ilacı zararları,
Santral sedatif ve antikolinerjik yan etkisi yoktur, sedasyon yapmaz. Şişmanlık, doz aşımında ventriküler aritmi gibi yan etkiler görülebilir


ALLERMAN İLACI NASIL KULLANILIR, ALLERMAN İLACI  KULLANMA DOZU,
ALFASİD DOZAJI,


Erişkinlerde ve 12 yaşından büyük çocuklarda 1 tablet/gün 2-6 yaş arası çocuklarda her kg başına 1ml/kg süspansiyon, 6-12 yaş arası çocuklarda 1/2 tablet veya 1 ölçek süspansiyon dozda, yemeklerden 1/2 saat önce kullanılır.



Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com


Saman nezlesinde ve ürtiker gibi allerjik durumların tedavisinde endikedir.

ALLOGUT ilacı yan etkileri, ALLOGUT yan etkileri ,ALLOGUT nedir,ALLOGUT zararları ,ALLOGUT ilacı kullanımı, Allogut ne işe yarar

ALLOGUT ilacı yan etkileri, ALLOGUT yan etkileri ,ALLOGUT nedir,ALLOGUT zararları ,ALLOGUT ilacı kullanımı, Allogut ne işe yarar.

Böbrek taşında, gut, hiperürisemilere bağlı nefropatide, ürik asit ve kalsiyum oksalat yapısında endikedir




ALLOGUT ilacı ne işe yarar, ALLOGUT ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, Allogut nedir,
Allogut kullanımı faydaları.

Böbrek taşında, gut, hiperürisemilere bağlı nefropatide, ürik asit ve kalsiyum oksalat yapısında endikedir





ALLOGUT ilacı uyarıları,, ALLOGUT ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,

Maliniteye bağlı olarak ortaya çıkan sekonder hiperürisemiler dışında çocuklarda kullanılmaz. Akut gutta etkisizdir. Gebelerde ve laktasyonda kullanılmaz. Tedavi sırasında günde en az 2 litre su içilmelidir ve idrarın nötral ya da daha uygun olarak hafif alkali olmasına dikkat edilmelidir. Renal ve hepatik yetmezlikte dikkatle kullanılır. Ampisilin ve teofilinle birlikte kullanılmaz.
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com




 







ALLOGUT ilacı yan etkileri, Allogut yan etkileri, alfasid ilacı zararları,

Deri döküntüleri, ürtiker, purpura, Stevens Johnson sendromu ile vaskülit ve buna bağlı hepatotoksisite gibi yan etkiler görülebilir







ALLOGUT İLACI NASIL KULLANILIR, ALLOGUT İLACI KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,

Erişkinlerde 200-300mg/gün, Çocuklarda 8mg/kg (gerekirse 20mg/kg'a çıkılabilir) dozda kullanılır. Ağır vakalarda günde 600-800mg'a kadar çıkılabilir. Dozun kandaki, ürik asit seviyelerine göre ayarlanması daha uygundur.

ALERGOFTAN ilacı yan etkileri, ALERGOFTAN yan etkileri ,ALERGOFTAN nedir,ALERGOFTAN zararları ,ALERGOFTAN ilacı kullanımı, Alergoftan ne işe yarar.

ALERGOFTAN ilacı yan etkileri, ALERGOFTAN yan etkileri ,ALERGOFTAN nedir,ALERGOFTAN zararları ,ALERGOFTAN ilacı kullanımı, Alergoftan ne işe yarar.


ALERGOFTAN ilacı ne işe yarar, ALERGOFTAN ilacı hangi hastalığa iyi geliyor, Alergoftan nedir, Alergoftan kullanımı faydaları.
Gözde alerjik kökenli, hafif tahriş, kızarıklık ve konjesyonun geçici septomik giderilmesinde kullanılır



ALERGOFTAN ilacı uyarıları,, ALERGOFTAN ilacı hakkında alınması gereken tedbirler, ,



ALERGOFTAN ilacı yan etkileri, Alergoftan yan etkileri, Alergoftan ilacı zararları,

Pupil dilatasyonu, artmış göz içi basıncı ve absorbsiyona bağlı, bazı sistemik etkiler rapor edilmiştir.

ALERGOFTAN İLACI NASIL KULLANILIR, ALERGOFTAN İLACI  KULLANMA DOZU, ALFASİD DOZAJI,






Semptomun şiddetine bağlı olarak, günde 3- 4 kez, 1-2 damla damlatılır. Çocuklarda kullanımı tavsiye edilmemektedir.
En fazla 1 hasta üzerinde kullanılmalıdır.
Hijyenik koşullara çok dikkat edilerek, damlalık ucuna hiç dokunulmayacak şekilde uygulanmalıdır.
Şişenin ağzını her kullanımdan sonra kapatınız.
Tedavi sonrasında şişe içinde kullanılmadan kalan ürünü atınız.

AŞIRI DOZ VE TEDAVİSİ:
Önerilen dozlarda, topikal uygulama sonucu hiçbir toksik etki beklenmemektedir. Yanlışlıkla içildiği takdirde, özellikle çocuklarda, semptomatik tedavi gerektiren depresyon, vücut sıcaklığının önemli derecede düşmesi, bradikardi, terleme, uykusuzluk ve koma gibi santral sinir sistemi semptomları ortaya çıkabilir. Hipotansiyonun ardından hipertansiyon oluşabilir.  Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi gerekmektedir.

Sempatikomimetik maddesi dolayısıyla oluşan hipertansif kriz riskinden dolayı monoamin oksidaz (MAO) inhibitörü alan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. 
Bu ürünün; hijyenik koşullara dikkat edilerek, damlalığın ucuna dokunulmayacak şekilde kullanılması uygundur.
Semptomlar kötüleşir veya 72 saatten sonra devam ediyor olursa, klinik durumu yeniden gözden geçirilmelidir.
ALERGOFTAL göz damlası, koruyucu olarak iritasyona ve yumuşak kontak lenslerde renk solmasına yol açtığı bilinen benzalkonyum klorür içerir. Bu nedenle; hastalar, uygulamadan önce kontakt lenslerini çıkarmalılar ve kontak lenslerini takmadan önce 15 dakika beklemeleri gerekmektedir.


GEBELERDE VE LAKTASYONDA KULLANIMI:
İnsanlarda, gebelik ve emzirme sırasındaki güvenliği belirlenmemiştir. Bu nedenle bu periyotlarda

Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

1 Aralık 2010 Çarşamba

albuminar ilacı ne işe yarar,albuminar kullanımı nasıldır,albuminar zararı nedir,albuminar yan etkileri nelerdir,albuminar ilacı doktor yorumu...

ALBUMINAR
ALBUMINAR
 albuminar ilacı ne işe yarar,albuminar kullanımı nasıldır,albuminar zararı nedir,albuminar yan etkileri nelerdir,albuminar ilacı doktor yorumu...

albuminar ilacı ne işe yarar, albuminar ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Şok : Albuminar Ò - 20 kan hacminin eski seviyesine getirilmesinin acil olduğu yanık, travma, operasyon, enfeksiyon, ağır yaralanmalar sonrası oluşabilecek şokun acil tdavisinde endikedir. Eğer önemli miktarda kırmızı kan hücresi kaybı varsa transfüzyonda tam kan kullanılması önerilir. Yanıklar : Genellikle ciddi yanığı takiben ortaya çıkan protein, elektrolit ve su kaybı ile hemokansantrasyonu gidermek için Albumin Human %20, ALBUMİNAR® -20, yeterli kristoloid infüzyonu ile birlikte endikedir. Büyük bir yanığı takiben ilk 12 saat içinde permiabilite değişiklikleri nedeniyle , uygulanan az miktardaki albuminin damar içinde tutulması olasıdır. Bununla birlikte yanıkların tedavisinde kolloid, elektrolit ve suyun bir arada kullanıldığı optimal bir tedavi rejimi bildirilmemiştir. Hipoproteinemi : Albumin (Human) %20, ALBUMİNARÒ-20, ödem olsun veya olmasın akut hipoproteinemi tablosu bulunan hastalarda uygulanabilr.


albuminar ilacı uyarıları, albuminar ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Albuminar -20 gibi protein ihtiva eden solüsyonların, enjeksiyonluk steril su gibi hipotonik solüsyonlarla fazlaca ve uygunsuz bir şekilde dilüe edilmesi ağır hemolize ve akut böbrek yetmezliğine yol açabilir. AlbuminarÒ-20 için önerilen dilüentler olan normal salin ve %5 lik dekstroz ile ilgili daha fazla bilgi almak içinDOZAJ ze UYGULAMA kısmına bakınız. Eğer solüsyon turbid, bulanık bir görünümde ise kullanmayınız. Ürün antimikrobik koruyucu içermrdiğinden, şişe açıldıktan sonra 4 saat içinde kullanılmamışsa uygulanılmamalıdır. Albumin (Human)%20, AlbuminarÒ 20, insan plazmasından yapılmıştır. İnsan plazmasından elde edilmiş ürünler virüs gibihastalıklara yol açan enfektif ajanlar içerebilirler. Bu tür ürünlerin enfektif ajanları geçirme riskini azaltmak için plazma donörleri belli virüsler için taranmakta, varolabilecek virüsler üretim sırasında da inaktive ve/veya elimine edilmektedir. Albumin (Human) %20, AlbuminarÒ-20' nin üretim aşamalarında bu riski daha da azaltmak için bazı işlemler uygulanmaktadır.plazma toplama merkezlerinde, plazmaların test edildiği laboratuvarlarda fraksiyonizasyon işlemleri sırasında kullanılan sıkı kuralları olan prosedürler virüs geçiş riskini ortadan kaldırmak amacıyla dizayn edilmişlerdir. AlbuminarÒ-20, son konteyner'de 60.0 +/- 0.5 C' de 10-11 saat ısıtılarak pastörize edilmektedir. Ayrıca soğuk alkol fraksiyonizasyonu sayesinde de virüs elimiasyonu gerçekleştirilmektedir. (ayrıca virüs indirgeme yöntemleri ile ilgili daha detaylı bilgi için TANIM kısmına bakınız.) Bütün bu indirgeme/ eliminasyon yöntemlerine rağmen bu tür ürünler potansiyel olarak, bilinmeyen ya da henüz tamamlanmamış olanlarla birlikte human patojen ajanları ihtiva edebilirler. Bir başka deyişle enfektif ajanların geçiş riski tamamıyle ortadan kaldırmayabilir. Sorumlu doktor tarafından bu ürünün kullanılmasından sonra herhangi bir ajan geçişi olduğu düşünülüyor ise 800-504-5434 numaralı telefondan Aventis Behring'e ulaşılmalı ve durum rapor edilmelidir.Sorumlu doktor hasta ile ürünün yararlarını ve risklerini konuşmalıdır. Albumin insan kanından elde edilmektedir.Efektif donör taramaları ve ürürn üretim plöreslerine dayanarak, virüs geçirme riski tamamiyle en aza indirilmiştir. Yine Creutzfeld+ Jakob hastalığının teorik olarak geçiş risks de tamamıyle en aza indirilmiştir. Şu ana kadar Albumin kullanımından sonra herhangi bir vira3 hastalığın ya da CJD' nin geçiş vakası bildirilmemiştir. Hastada dehidratasyon varsa albumin uygulaması sırasında ve ya sonrasında ilave sıvılar verilmelidir.Büyük miktarda albumin uygulanması, bu tür kullanımı takiben görülebilecek relatif anemiyi önlemek amacıyla kımızı kan replazmanı ile desteklenmelidir. Hiperonkotik albuminin süratli bir şekilde uygulanmasını takiben kan basıncında hızlı yanıt ortaya çıkabilmesi, kan basıncı düşükken kanamayan kan odaklarının tespiti yönünden yaralının gözlenmesini gerektirir. Albumin (Human) %20, plazma hacmindeki hızlı artışla dolaşım bozukluğuna(örn. Hipertansiyon, hipotansiyon , pulmoner ödem gibi) yol açabileceğinden düşdk kardiyak rezerve sahip olan veya albomin eksikliği bulunmayan hastalara dikkatle uygulanmalıdır. Hipertansiyon vakalarında daha yavaş hızda bir uygulama istenir. 200ml'lik albumin solüsyonu, 200ml'lik %10'luk dekstroz solüsyonu ile karıştırılarak saatte 10g albumin (100ml) gidecek şekilde uygulanabilir. Eğer anafilaktik ya da ağır anafilaktoid reaksiyonlar meydana gelirse infüzyonu derhal durdurunuz. İnfüzyon sırasında infüzyon hızı ve hastanın klinik durumu yakın takibe alınmalıdır. HAMİLELİK ve EMZİRME : Al bumin (Human) %20, Albuminar-20 ile hayvanlara yönelik çalışmalar yapılmamıştır. Hamilelere uygulandığında fetus üzerine olumsuz etkileri bulunup bulunmadığı veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.Hamilelerde AlbuminarÒ-20 kullanımına, olası yarar/zararı göz önünde bulundurularak doktor tarafından karar verilmelidir. HASTA İÇİN GENEL BİLGİLER : Parvovirüs B19 veya hepatit A

albuminar ilacı yan etkileri,
Albumin Human %20 ile ilgili bildirilen yan etkilerin sayısı azdır. Ağır olabilen anafilaksi , hipersensitivite reaksiyonları (ürtiker, deri tahrişi , pirürit, ödem, eritem, hipotansiyon ve bronkospazm) vakaları rapor edilmiştir. Mide bulantısı, kusma , aşırı tükürük salgılanması,titreme , ateş çıkması da ayrıca rapor edilmiştir. (ayrıca uyarılar kısmına bakınız.)

albuminar İLACI NASIL KULLANILIR, albuminar İLACI DOZU
Albumin (Human) %20, AlbuminarÒ-20 sulandırılmadan veya serum fizyolojik ya da %5likdekstroz ile sulandırıldıktan sonra intravenoz olarak uygulanabilir. Sıvı ile 1 litreye tamamlanmış solüsyonun 250ml'si sitrat eklenmiş, izotonik ve izoosmotik plazmayla yaklaşık aynı özelliğe sahiptir. Kan hacmi normal hastalara, sulandırılmamış albumin solüsyonu, plazma hacminin hızlı genişlemesine engel olacak yavaşlıkda bir infüzyon hızıyla uygulanmlıdır. Şok tedavisinde %20 albumin solüsyonunun 100ml başlangıç dozu, hastanın tolere edebileceği en yüksek hızla verilir.30 dakika içindeki yanıt yetersizse ek olarak 100ml daha uygulanabilir.Tedavi; klinik yanıt, kan basıncı relatif anemi değerlendirmesine göre yönlendirilmelidir. 250ml'den fazla bir doz uygulanmışsa veya kanama olmuşsa, hastaya tam kan veya kırmızı kan hücrelerinin verilmesi gerekebilir. Ciddi yanıklarda, yeterli plazma hacminin ve pretein içeriğinin korunabilmesi yapılacak acil tedavinin, büyük kristolloid ile daha az miktarlarda %20 albumin solüsyonu içermesi gerekir. İlk 24 saatten sonra 100ml'de 2,5g dolayında plazma albumin veya 5,2 g dolayında total serum protein düzeyi oluşturmak ve südürmek için albuminin oranı kristollide göre artırılabilir. Kronik hipoproteineminin tedavisinde nutrisyonel amaçlı albumin infüzyonu önerilmez. Akut hipoproteinemide ödemi azaltmak ve serum protein değerlerini normale getirmek için 250-350mg %20 albumin gerekebilir. Böyle hastaların çoğunlukla yaklaşık normal kan hacimlerine sahip olmalasından dolayı , dolaşım bozukluklarını engellemek için uygulama hızı dakikada 3ml'den fazla olmamalıdır. Parenteral ürünler uygulamadan önce partikül ve renk değişikliği yönünden gözle kontrol edilmelidir. Albumin (Human) %20 kullanılarak çocuklar üzerinde yapılmış bir klinik çalışma mevcut değildir. Pediatrik hastalarda ürünün güvenilirliği ve etkinliği henüz saptanmamıştır.Bunun yanında, yaşanan yaygın tecrübeler göstermiştir ki Albumin (Human) %20, AlbuminarÒ-20'nin pediatrik hastalarda kullanımı, yetişkinlerde kullanımı ile aynı sonucu vermektedir.4
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

ALFASID ilacı ne işe yarar,ALFASID kullanımı nasıldır,ALFASID zararı nedir,ALFASID yan etkileri nelerdir,ALFASID ilacı doktor yorumu...

ALFASID ilacı ne işe yarar,ALFASID kullanımı nasıldır,ALFASID zararı nedir,ALFASID yan etkileri nelerdir,ALFASID ilacı doktor yorumu...

ALFASID ilacı ne işe yarar, ALFASID ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Alfasid Pediatrik Oral Süspansiyon, yukarıda belirtilen duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu tonsilit, orta kulak iltihabı, sinüzit, farenjit, akut ve kronik bronşit ve pnömoni gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları; ürogenital sistem enfeksiyonları; erizipel, lelülit, impetigo, subkutan abse, lenfanjit, lenfedenit gibi cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir. A grubu beta-hemolitik spreptokok, pnömokok ve meningokoklara bağlı enfeksiyonlarda sultamisilin ampisiline üstünlüğü yoktur. Tedaviye başlamadan önce, kültür ve duyarlılık testleri ile etken olan kikroorganizmalar ve bunların ampisilin/sulbaktama duyarlılıkları saptanmalıdır. Ancak, endikasyon olduğu düşünülen durumlarda, duyarlılık testi sonuçları beklenmeden Alfasid ile tedaviye başlamak mümkündür. Parenteral tedavisinin endike olduğu enfeksiyonlarda AlfasidIM-IV ile başlanılan tedavi hekim tarafından uygun görüldüğünde oral yoldan Alfasid tablet veya oral süspansiyon ile sürdülülebilir.


ALFASID ilacı uyarıları, ALFASID ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi, hatta fatal sonuçlanabilen anafilaktoid aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu tip reaksiyonlar özellikle birçok alerjene duyarlılığı olan kişilerde ve parenteral uygulamada oral uygulamaya göre daha sık görülmüştür. Penisiline aşırı duyarlılığı olan kişilerde sefalosporinlerle tedavi uygulandığında, ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarının oluşabildiği bildirilmiştir. PEnisilin tedavisine başlamadan önce penisilin, sefalosporin ve diğer alerjenlere karşı önceden aşırı duyarlılık reaksiyonu olup olmadığı iyice soruşturulmalıdır. Ciddi anafilaktik reaksiyonların adrenalin ile acil tedavisi şarttır. Endikasyona göre; oksijen, intravenöz steroidler uygulanmalı, hava yolunun açık tutulması sağlanmalı ve gerekirse hasta entübe edilmelidir. Mononükleozu olan hastalarda ampisilin kullanımı sonucu yüksek oranda cilt döküntüsü gelişir. Bu nedenle ampisilin sınıfı antibiyotikler mononükleozu olan hastalara uygulanmamalıdır. Uzun süreli tedavide, tüm güçlü ilaçlarda olduğu gibi hematopoetik sistem, böbrek ve karaciğer fonksiyonları belli aralıklarla izlenmelidir. Tedavi sırasında bakteriyel patoljenler (Enterobacter, Pseudomonas) ve mantarlarla (Candida) süperenfeksiyon ihtimali unutulmamalıdır. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır. Gebelikte Kullanım : Gebelikte güvenilirliği henüz kesinlik kazanmamıştır. Kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. Emziren Annelerde eKullanım : Ampisilini ve bulbaktam düşük konsantrasyonda anne sütüne geçer. Emziren annelerde Alfasid kullanıldığında bu özelliği unutulmamalıdır. Yenidoğanlarda Kullanım: Oral kullanılan sulbaktam ampisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir. Yenidoğanlarda sultamisilin kullanılırken böbrek fonksiyonlarının tam gelişmemiş olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

ALFASID ilacı yan etkileri,
alfasid Pediatrik Oral Süspaniyon genellikle iyi tolere edilmektedir. Diyare, cilt döküntüsü ve daha nadir olarak kaşıntı, bulantı, kusma, kandidiyazis, yorgunluk hissi, başağrısı, abdominal distansiyon, glossit, ödem ve eritem gibi sistemik reaksiyonlar oluşabilir. Ayrıca karaciğer enzimlerinde (SGOT, SGPT), alkalen fosfataz, serum kreatinin ve BUN düzeylerinde yükselme, hemoglobin ve hematokrit değerlerinde düşme, lökopeni, trombositopeni, serum albumin ve total proteinlerde azalma gibi laboratuvar değerleri değişikliklerine nadiren rastlanılabilir. Aşağıda belirtilen istenmeyen reaksiyonlar ampisilin sınıfı antibiyotiklerin kullanımı sırasında görülmekte olup, Alfasid kullanımı sırasında da ortaya çıkabilirler: Gastrointestinal: Gastrit, stomatit, siyah "tüylü" dil, enterokolit ve psödomembranöz kolit. Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Ürtiker, eritema multiforme ve nadir olarak eksfoliyatif dermatit. Bu reaksiyonlar antihistaminikler ve gerek görüldüğünde sistemik kortikosteroidlerle kontrol altına alınabilmektedir. Bu tür bir reaksiyonun ortaya çıkması halinde, hekim aksini önermedikçe ilaç kesilmelidir. Penisilin grubu ilaçların kullanımı sırasında ciddi ve bazen fatal olabilen aşırı duyarlılık (anafilaktoid) reaksiyonları görülebilmektedir (bkz. UYARILAN / ÖNLEMLER) Hematolojik : Yukarıda belirtilen laboratuvar test sonuçlarındaki değişmelerin yanısıra, penisilin grubu ilaçların uygulanması sırasında agranülositoz olguları bildirilmiştir. Bu reaksiyonların hepsi genellikle tedavinin kesilmesiyle ortadan kalkmakta olup, aşırı duyarlılık reaksiyonları olarak değerlendirilmektedir.

ALFASID İLACI NASIL KULLANILIR, ALFASID İLACI DOZU
Alfasid Pediatrik Oral Süspansiyon yemeklerden önce veya sonra uygulanabilir: Şişe içindeki kuru toz uygulamadan önce aşağıda belirtildiği şekilde su ile karıştırılarak hazırlanmalıdır. Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde: Yetişkin dozu: Enfeksiyonun şiddetine göre,g günde iki kez 375 mg - 750 mg sultamisilindir. Oral süspansiyon hazırlandıktan sonra ölçek veya dozaj pipeti ile günde iki kez7,5 - 15 mL dozda kullanılır. Çocuk dozu : 30 kg'ın üstündeki çocuklarda yekişkin dozu uygulanır. Vücut ağırlığı 30 kg'ın altındaki çocuklarda doz, ikiye bölünmüş olarak 25-50 mg/kg/gün sultamisilindir. Hafif ve orta şiddette enfeksiyonlarda her bir kg vücut ağırlığı için günde iki kez 0,25 mL/doz 12 saat arayla uygulanmalıdır. Şİddetli enfeksiyonlarda ise her bir kg vücut ağırlığı için günde iki kez 0,50 mL/doz 12 saat arayla uygulanmalıdır. Aşağıdaki tamblo çocuklarda Alfasid Süspansiyon uygulaması için rehber olarak hazırlanmıştır: Hafif ve orta şiddetli Şiddetli enfeksiyonlarda enfeksiyonlarda 50 mg/kg/gün Vücut ağırlığı(kg) 25 mg/kg/gün(mL/doz) (mL/doz) 5 1,25 2,5 6 1,5 3 7 1,75 3,5 8 2 4 9 2,25 4,5 10 2,5 5 11 2,75 5,5 12 3 6 13 3,25 6,5 14 3,5 7 15 3,75 7,5 20 5 10 25 6,25 12,5 30 7,5 15 Alfasid tedavisi hastanın semptom ve bulgularının kaybolmasından sonra 2 gün daha sürdürülmelidir. Mutad tedavi süresi 5-14 gün'dür. Ancak ciddi ve komplike enfeksiyonlarda bu süre uzatılabilir. Hemolitik streptokoklara bağlı enfeksiyonlarda akut romatizmal ateş veya akut glomerülonefrit oluşmasını önleyebilmek için tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. Böbrek fonksiyonları ileri derecede azalmış hastalarda (kreatinin klirensi <30 mL/dakika), Alfasid'de bulunan ampisilin ve sulbaktamın eliminasyon kinetiği benzer şekilde etkilenir. Bu hastalarda Alfasid'in dozajı, ampisilinde olduğu gibi daha az sıklıkla ulgulanmalı, doz araları uzatılmalıdır. Tablet yutamayan hastalarda ve bebeklerde oral süspansiyon şekli tercih edilmelidir. Süspansiyonun Hazırlanması : Şişe üzerindeki çizgiye kadar kaynatılmış, soğutulmuş temiz su ilave edip, iyice çalkalanmalıdır. Süspansiyoin 5 dakika dinlendirilmeli ve azalan süspansiyon hacmini tamamlamak için çizgi seviyesine kadar ilave su koyup tekrar çalkalanmalıdır. Sulandırılan süspansiyon buzdolabında muhafaza edilmeli, dondurulmamalı ve 14 gün süreyle kullanılmalıdır. 14 gün içinde kullanılmayan kısımlar atılmalıdır. Her kullanımdan önce şişe iyice çalkalanmalıdır. Süspansiyonun hazırlanmasından sonra şişenin orijinal kapağı atılmalı ve kutunun içinde yer alan dozaj pipetinin kapağı şişeyi kapatmak için kullanılmalıdır. Dozaj pipeti her uygulamadan sonra kapağın ortasındaki yere iyice yerleştirilmelidir. İlacın hazırlanması ve uygulanması için, prospektüsün sonundaki resimli açıklama bölümüne bakınız. Uygulama Metodu : 40 mL'lik ambalaj formunun beraberinde bulunan 5 mL'lik dozaj pipetinin üzerinde 0,25 mL hassasiyette hacim çizgileri mevcuttur. Her uygulamada hekim tarafından verilmesi önerilen miktar (mL), hacim çizgilerinden yararlanılarak pipete çekildikten sonra hastaya ağız yoluyla uygulanır.
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

30 Kasım 2010 Salı

aldara %5 krem ilacı ne işe yarar,aldara %5 krem kullanımı nasıldır,aldara %5 krem zararı nedir,aldara %5 krem yan etkileri nelerdir,aldara %5 krem ilacı doktor yorumu

ALDARA %5 KREM
aldara %5 krem ilacı ne işe yarar,aldara %5 krem kullanımı nasıldır,aldara %5 krem zararı nedir,aldara %5 krem yan etkileri nelerdir,aldara %5 krem ilacı doktor yorumu...

aldara %5 krem ilacı ne işe yarar, aldara %5 krem ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Aldara Krem erişkinlerde, dış genital ve perianal siğillerin (condyloma acuminata) topikal tedavisinde endikedir.


aldara %5 krem ilacı uyarıları, aldara %5 krem ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Aldara Krem, sadece deri kullanımı içindir. Göze temastan kaçınılması gereklidir. Sünnet olmamış erkeklerde sünnet derisi ile bağlantılı siğillerin tedavisinde Aldara Krem kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Haftada üç kez imikimod krem uygulaması ve günlük rutin sünnet derisi temizliğinin yapılmasıyla tedavi edilen bu hasta popülasyonunda, güvenilirlik verilerinin sağlandığı hasta sayısı 100’den azdır. Günlük rutin sünnet derisi temizliğinin yapılmadığı diğer çalışmalarda 2 şiddetli fimozis vakası ve sünnet yapılmasını gerektiren bir daralma (striktür) olgusu kaydedilmiştir. Bu nedenle bu hasta grubunda yarar, zarardan belirgin olarak üstün olmadıkça tedavi önerilmemektedir. Striktürün erken belirtileri arasında lokal deri reaksiyonları (erozyon, ülserasyon, ödem, endurasyon gibi) ya da sünnet derisinin geri çekilmesinde zorluk sayılabilir. Bu semptomlar meydana gelmişse tedavi hemen kesilmelidir. Aldara Krem, iç genital siğillerin tedavisi için değerlendirilmemiştir ve üretral, intra-vajinal, servikal, rektal ya da intra-anal siğillerin tedavisinde önerilmemektedir. Açık yara bulunan dokularda, bölge tamamen iyileşmeden Aldara Krem tedavisine başlanmamalıdır. Eritem, erozyon, ekskoriasyon, pul pul dökülme ve ödem gibi lokal deri reaksiyonları yaygındır. Endurasyon, ülserasyon, kabuk bağlama ve vezikül gibi diğer lokal reaksiyonlar da görülmüştür. Tolere edilemeyen bir deri reaksiyonu meydana geldiğinde, krem bölgeden su ve sabunla yıkanarak uzaklaştırılmalıdır. Deri reaksiyonları düzeldikten sonra tedaviye tekrar başlanabilir. Genital ve perianal siğillerin Aldara Kremle tedavisinde gazlı bez ile kapatılması (kapalı pansuman yapılması) önerilmemektedir. Önerilenden daha yüksek dozlar, lokal deri reaksiyonlarının artmasına neden olabilir. Dış genital ve perianal siğillerin tedavisi için deriye uygulanan diğer ilaçları takiben uygulanan Aldara Krem tedavisi ile ilgili klinik deneyim bulunmamaktadır. Daha önce uygulanan herhangi bir ilaç ya da cerrahi müdahale sonrasında genital ya da perianal deri iyileşinceye kadar Aldara Krem kullanılmamalıdır. Seksüel aktivite öncesinde Aldara Krem deriden yıkanarak uzaklaştırılmalıdır. Aldara Krem prezervatif ve diyaframın etkisini azaltabilir; bu nedenle bunların bu ilaçla birlikte kullanılması önerilmemekte, alternatif kontraseptif yöntemler üzerinde durulmalıdır. Aldara Krem kullanılmasından 6-10 saat sonra, tedavi bölgesi su ve sabun ile yıkanmalıdır. Aldara Krem'in derideki iltihaplı durumları alevlendirme potansiyeli vardır. Siğillerin tekrar oluşmasından sonra tekrar Aldara Krem kullanımıyla ilgili bir çalışma henüz yapılmamıştır; bu nedenle bu ilaçla tedavinin tekrarlanması önerilmemektedir. Yaşlılarda kullanım: Aldara Krem'in 65 yaş üstündeki hastalardaki güvenilirliğiyle ilgili veriler sınırlıdır. Çocuklarda kullanım: 18 yaşından küçük hastalardaki güvenilirliği ve etkinliği saptanmamıştır. Gebelerde ve emziren annelerde kullanım: Gebelik kategorisi: B. Aldara Krem'in insanlarda gebelikte kulanımı ya da emzirmeye etkisiyle ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Topikal olarak kullanılan imikimodun anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. İlaç sadece yararları, fetüse ya da emen bebeğe karşı potansiyel risklerinden belirgin derecede fazlaysa kullanılmalıdır. Araç ve makine kullanmaya etkisi: Herhangi bir çalışma yapılmamıştır.

aldara %5 krem ilacı yan etkileri,
Haftada 3 kez uygulanan imikimod kremle yapılan kontrollü, klinik çalışmalarda eritem, erozyon, ekskorasyon, pul pul dökülme ve ödem gibi lokal deri reksiyonları yaygın olarak görülmüştür. Endurasyon, ülserasyon, kabuk bağlama ve vezikül oluşumu daha nadir olarak kaydedilmiştir. Bu çalışmalarda eritem gibi uzak bölge deri reaksiyonları da kaydedilmiştir. Bu reaksiyonlar imikimod kremle temas eden siğil-dışı bölgelerde görülmüştür. En sık görülen deri reaksiyonları hafif ya da orta şiddette olup tedavi kesildikten sonra 2 hafta içinde kaybolmuştur. İlacın haftada 3 kez uygulandığı çalışmalarda, en sık kaydedilen ve imikimod kreme bağlı olduğu düşünülen advers reaksiyonlar, siğil-tedavi bölgesinde ilaç uygulanan yerlerdeki reaksiyonlardır. Ayrıca hem imikimod krem kullanan hastalarda hem de plasebo krem hastalarında başağrısı, grip-benzeri semptomlar, ve miyalji gibi sistemik advers reaksiyonlar da kaydedilmiştir.

aldara %5 krem İLACI NASIL KULLANILIR, aldara %5 krem İLACI DOZU
Aldara Krem haftada 3 kez (örneğin: Pazartesi, Çarşamba ve Cuma; ya da Salı, Perşembe ve Cumartesi), normal uyku saatinden önce uygulanır ve deride 6-10 saat kalmalıdır. Aldara Krem tedavisi görünürdeki genital ve perianal siğiller temizleninceye kadar ya da her siğil epizodunda maksimum 16 hafta devam etmelidir; 16 haftadan daha uzun süre kullanımın güvenilirliği saptanmamıştır. Kullanım şekli: Aldara Krem temiz siğil bölgesine ince bir tabaka halinde uygulanmalı ve krem kayboluncaya kadar ovulmalıdır. Uygulama normal uyku saatinden önce yapılmalıdır. 6-10 saatlik tedavi süresi boyunca duş veya banyodan kaçınılmalıdır. Bu süre sonunda krem su ve sabunla uzaklaştırılmalıdır. Tek kullanımlık bir saşedeki krem yaklaşık 20 cm2’lik bir siğil bölgesini kaplar. Saşeler sadece tek kullanım içindir. Aşırı miktarda krem kullanılmasından kaçınılmalıdır. Kremin sürülmesi öncesi ve sonrasında eller dikkatle yıkanmalıdır. Sünnet derisi altındaki siğillerin tedavi edildiği sünnet olmamış erkeklerde sünnet derisi geri çekilmeli ve bölge her gün yıkanmalıdır (Bkz. Uyarılar / Önlemler). DOZ AŞIMI DURUMUNDA ALINACAK ÖNLEMLER : Aldara Krem topikal olarak uygulandığında, minimal perkütan emilim nedeniyle sistemik doz aşımı ihtimali yoktur. Sürekli dermal doz aşımı şiddetli lokal deri reaksiyonlarıyla sonuçlanabilir. Tedavide deri su ve sabunla temizlenmelidir. Yaklaşım semptomatiktir. Yaklaşık 16 saşe içeriğine karşı gelen 200 mg’lık imikimod krem dozunun kazayla bir defada yutulmasını takiben bulantı, kusma, başağrısı, miyalji oluşabilir. 200 mg ya da daha fazla multipl oral dozları takiben kaydedilen, klinik açıdan en ciddi advers etki olarak hipotansiyon görülmüştür; ancak bu da oral ya da intravenöz sıvı uygulamasını takiben düzelmiştir.

ANESTOL ilacı ne işe yarar,ANESTOL kullanımı nasıldır,ANESTOL zararı nedir,ANESTOL yan etkileri nelerdir,ANESTOL ilacı doktor yorumu...

ANESTOL ilacı ne işe yarar,ANESTOL kullanımı nasıldır,ANESTOL zararı nedir,ANESTOL yan etkileri nelerdir,ANESTOL ilacı doktor yorumu...

ANESTOL ilacı ne işe yarar, ANESTOL ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Deri ve mukozanın yüzeysel yanıkları, Çeşitli nedenlere bağlı kaşıntılar, Meme ucu, anüs, dudak çatlakları ve ağrıları, Endotrakeal entubasyon uygulamasında anestezik lubrikan olarak kullanılır


ANESTOL ilacı uyarıları, ANESTOL ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Kadınlarda fetus üzerine etkisi bilinmediğinden özellikle gebeliğin erken dönemlerinde dikkat edilmelidir. Lidokain etkinlik ve güvenilirliği uygun dozla ilgilidir.Mümkün olduğu kadar küçük dozlar uygulanmalıdır.Yaşlı hastalarda çocuklarda ve açık yara uygulamasında bu hususa dikkat edilmelidir. Gebelik ve Laktasyonda kullanım: Parenteral lidokain, hamilelik sırasında, güvenli kullanımı tespit edilememiştir. İlaç hamilelik sırasında çok gerekli ise kullanılmalıdır. Lidokain süte geçtiğinden dolayı emziren kadınlarda dikkatle kullanılmalıdır.


ANESTOL ilacı yan etkileri,
% 5 lidokain pomadı ile sistemik yan etkiler son derece enderdir. Ancak yüksek miktarda ve yaygın uygulamalarda hızlı absorpsiyona bağlı reaksiyonlar olabileceği gibi aşırı duyarlılık, idiosenkrazi ve tolerans azalması gibi durumlar oluşturabilir. Bu reaksiyonlar arasında sinirlilik, baş dönmesi, görme bozuklukları, tremor, konvülsiyonlar sayılabilir.

ANESTOL İLACI NASIL KULLANILIR, ANESTOL İLACI DOZU
Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde hasta bölgeye uygun bir miktar iyice yedirilerek sürülür.Gerektiğinde birkaç defa kullanılabilir.

amoksilin ilacı ne işe yarar,amoksilin kullanımı nasıldır,amoksilin zararı nedir,amoksilin yan etkileri nelerdir,amoksilin ilacı doktor yorumu...

amoksilin ilacı ne işe yarar,amoksilin kullanımı nasıldır,amoksilin zararı nedir,amoksilin yan etkileri nelerdir,amoksilin ilacı doktor yorumu...

amoksilin ilacı ne işe yarar, amoksilin ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
· Üst solunum yolu enfeksiyonları: Farenjit, tonsillit, sinüzit, otitis media. · Alt solunum yolu enfeksiyonları: Akut ve kronik bronşit, pnömoni. · Ürogenital sistem enfeksiyonları: Sistit, üretrit, piyelonefrit, adneksit, puerperal enfeksiyonlar, septik abortus, gonore, prostatit. · Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları: Selülit, abse, erizipel, impetigo, akne. · Diğer: Sepsis, bakteriyel menenjit.


amoksilin ilacı uyarıları, amoksilin ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Gebelerde kullanılmaması önerilir. Süperenfeksiyon olasılığı vardır.Probenisidle uzun süreli kan seviyesi sağlar.

amoksilin ilacı yan etkileri,
Bulantı, kusma, deri döküntüsü, diyare, kaşıntı ve ürtiker gibi.

amoksilin İLACI NASIL KULLANILIR, amoksilin İLACI DOZU
· Erişkinlerde 8 saat ara ile 500 mg, şeklinde uygulanması önerilmektedir. 20 kg’ın üzerindeki çocuklarda erişkin dozu uygulanabilir. A grubu -ß hemolitik streptokoklarla meydana gelen enfeksiyonlarda akut romatizmal ateş veya akut glomerülonefrit oluşmasını önleyebilmek için tedavi en az 10 gün sürdürülmelidir. · Bakteriyel menenjit tedavisinde önerilen erişkin ve çocuk dozu aynı olup, 150-200 mg/kg/gün şeklinde eşit dozlara bölünerek 3-4 saat aralıklarla uygulanmalıdır. · Neisseria gonorrhoeaeye bağlı gonore, akut komplike olmayan anogenital ve üretral enfeksiyonlarda erişkinlerde 3 gramlık tek bir doz olarak uygulanır.

ATARAX ilacı ne işe yarar,ATARAX kullanımı nasıldır,ATARAX zararı nedir,ATARAX yan etkileri nelerdir,ATARAX ilacı doktor yorumu...

ATARAX  ilacı ne işe yarar,ATARAX  kullanımı nasıldır,ATARAX  zararı nedir,ATARAX  yan etkileri nelerdir,ATARAX  ilacı doktor yorumu...

ATARAX ilacı ne işe yarar, ATARAX  ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Psikonörozlara bağlı anksiyete ve gerginliğin semptomatik tedavisinde ve anksiyetenin ortaya çıktığı organik hastalıklarda yardımcı tedavi olarak kullanılır. Kronik ürtiker, atopik ve kontakt dermatozlar gi-bi allerjik durumlara bağlı pruritler ve histaminle oluşan pruritlerin tedavisinde yararlıdır. Sedatif olarak pre-medikasyonda veya genel anesteziden sonra kullanıldığında, meperidin ve barbituratların etki-sini artırdığı için bunların pre-anestetik yardımcı tedavide kullanımları her hasta için ayrı ayrı ayarlanmalıdır. Hidroksizinin antianksiyete etkinliği uzun süreli (4 ayı geçen) tedavilerde sistematik klinik çalışmalarla teyit edilmemiştir. Bu durumda hekim kişisel olarak her hastayı periyodik olarak değerlendirmelidir. Hidroksizin ayrıca, akut alkol kesilmesindeki ajitasyonun tedavisinde, optiumlarla analjezi dozlarını azaltmak için, taşıt tutmalarını kontrol için, değişik sebepli ( Örn.postoperatif) bulantı ve kusmaları kontrol için kullanılabilir. Hidroksizin bazı tip kalp hastalıklarıyla beraber görülen anksiyete ve endişeyi kaldırmak

ATARAX  ilacı uyarıları, ATARAX  ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Hidroksizin antihistaminiklerin etkilerine sahip olduğundan, narkotik ve narkotik olmayan analjezikler ve SSSdepresanlarının etkilerini güçlendirebileceği göz önünde tutulmalıdır. Motorlu araç ve dikkat isteyen gereç kullananlara verilmemelidir. Alkolün etkisini artırabileceğinden alkolle bir arada kullanılmamalıdır. Renal fonksiyon bozukluğunda dikkatle kullanılmalıdır. Üreme sürecinde doğrudan veya dolaylı bir etkisi saptanmamış olmakla birlikte gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Süte geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle emziren annelerde kullanılması önerilmez.

ATARAX  ilacı yan etkileri,
Genellikle hafif karakterde ve geçici sedasyon, eksitasyon, konstipasyon, ağız kuruluğu, idrar retansiyonu, akomodasyon bozuklukları, yaşlılarda mental konfüzyon, doza bağlı olarak ta yorgunluk ve sersemlik hali görülebilir.

ATARAX  İLACI NASIL KULLANILIR, ATARAX  İLACI DOZU
-Tablet: Ortalama dozaj premedikasyonda erişkinlerde ve 10 yaşın üzerindeki çocuklarda 5 mg/gün; 6-10 yaş arası çocuklarda 25 mg/gün ve 1-5 yaş arası çocuklarda 1 mg/kg/gün'dür. Diğer endikasyonlardaysa erişkinler ve 10 yaşın üzerindeki çocuklarda 37.5-75 mg/gün; 6-10 yaş arası çocuklarda 20-50 mg/gün ve 1-5 yaş arası çocuklarda 10-20 mg/gündür. -Şurup:Erişkinlerde doz günde ortalama 30-120 mg'dir (3-12 ölçek). Bu doz günde 2 veya 3 defada alınır. 1-6 yaş arası çocuklarda günde 3 kez 1 ölçek, 6-12 yaş arası çocuklarda günde 3 kez 2 ölçektir.

Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

APRANAX FORTE 550mg ilacı ne işe yarar,APRANAX FORTE 550mg kullanımı nasıldır,APRANAX FORTE 550mg zararı nedir,APRANAX FORTE 550mg yan etkileri nelerdir,APRANAX FORTE 550mg ilacı doktor yorumu...

APRANAX FORTE 550mg ilacı ne işe yarar,APRANAX FORTE 550mg kullanımı nasıldır,APRANAX FORTE 550mg zararı nedir,APRANAX FORTE 550mg yan etkileri nelerdir,APRANAX FORTE 550mg ilacı doktor yorumu...

APRANAX FORTE 550mg ilacı ne işe yarar, APRANAX FORTE 550mg ilacı hangi hastalığa iyi geliyor...
Migren profilaksisi ve akut migren krizi, nevralji, siyatalji, miyalji. Dismenorede analjezi sağlamak ve menorajide menstruel kan kaybını azaltmak amacıyla. Ağrılı dental problemler, diş çekimi sonrası görülen ağrılarda analjezik ve antienflamatuar olarak. Burkulma, gerilme gibi spor kazaları ve post-operatif ağrılarda. Bursit, tendinit, sinovit, tenosinovit, lumbago. Enfeksiyöz hastalıklarda spesifik tedaviye ilave olarak analjezik ve antipiretik amaçla. Romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondilit, juvenil romatoid artrit ve akut gut tedavisinde.     


APRANAX FORTE 550mg ilacı uyarıları, APRANAX FORTE 550mg ilacı hakkında alınması gereken tedbirler...
Gastrointestinal hastalığı, kalp ,karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu, sodyum kısıtlaması olanlarda dikkatle kullanılmalı; trombosit agregasyonunu azaltıp, kanama zamanını uzatır; duyarlı kişilerde hipersensitivite reaksiyonları görülebilir; çok gerekmedikçe gebelikte kullanılmamalı; emzikli annelere verilmemelidir.

APRANAX FORTE 550mg ilacı yan etkileri,
Gastrointestinal, dermatolojik, kardiyovasküler ve santral sinir sistemi ile ilgili yan etkiler görülebilir.

APRANAX FORTE 550mg İLACI NASIL KULLANILIR, AKTİFED İLACI DOZU
Migren profilaksisinde; günde 2 kez 2 tablet veya günde 2 kez 1 fort tablet. Migren tedavisinde; muhtemel bir krizin ilk belirtisinde 3 tablet veya 1 1/2 fort tablet. Gerekirse ilk dozdan en az yarım saat sonra verilmek kaydıyla aynı gün içinde 1-2 tablet veya 1/2-1 fort tablet daha verilebilir. Jinekolojik endikasyonlarda; analjezi amacıyla başlangıçta 2 tablet veya 1 fort tablet, daha sonra 6-8 saatlik aralarla 1 tablet veya 1/2 fort tablet. Akut gutta; ilk gün 3 tablet veya 1 1/2 fort tablet, 8 saat sonra 2 tablet veya 1 fort tablet, daha sonraki günlerde 8 saatlik aralarla kriz geçinceye kadar 1 tablet veya 1/2 fort tablet. Yetişkinlerde dental problemler, post-operatif ağılar ve diğer ağrılarda; analjezik ve antipiretik amaçla başlangıçta 2 tablet veya 1 fort tablet, daha sonra 6-8 saatlik aralarla 1 tablet veya 1/2 fort tablet. Yetişkinlerde romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilitte; başlangıç tedavisi, 12 saatlik aralarla günde 2 defa alınan 2-4 tablet veya 1-2 fort tablettir. İdame tedavisi, 12 saat aralarla alınan 2-4 tablet veya 1-2 fort tablettir. Günlük doz 1375 mg'ı aşmamalıdır. Gerektiğinde günlük doz kısa süreli olmak şartıyla 1650 mg'a kadar artırılabilir. Doz aşımı: Baş dönmesi, mide yanması, hazımsızlık, bulantı, kusma ile kendini gösterir. Mide boşaltılmalı ve bilinen destekleyici önlemler alınmalıdır. Hemodiyalizle plazma konsantrasyonu azaltılamaz
Alıntıdır :  www.ilacrehberi.com

29 Kasım 2010 Pazartesi

URIK ASIT kan tahlili, URIK ASIT kan tahlili sonucu, URIK ASIT anlamı, URIK ASIT yorumu,URIK ASIT değerleri

Normal Değerler : Erkek : 2.5-8.0 mg/dL


Kadın : 1.5-6.0 mg/dL



Açıklama : Ürik asit, vücudun genetik yapı taşları olan DNA ve RNA nın yapısında bulunan purin adındaki maddelerin metabolizmasının son ürünüdür.



Artığı Durumlar : Diyetle fazla protein alımı, vücutta üretim artışı (malin hastalıklar, doku harabiyeti, açlık) ya da böbrek fonksiyon bozukluğu gibi bir nedenle vücuttan uzaklaştırılamaması durumlarında kanda ürik asit düzeyi yükselir. Yüksek düzeydeki ürik asidin kristaller halinde çeşitli dokularda biriktiği düşünülmektedir. Bu dokular özellikle eklem sıvıları ve böbreklerdir. Eklem sıvılarında ürik asit kristallerinin birikimiyle oluşan ağrılı hastalığa GUT hastalığı denilir. Böbreklerde oluşan birikim ise böbrek yetmezliği ve idrar yollarında taş hastalığına yol açar.



Azaldığı Durumlar : Diğer analiz sonuçları normal ise düşük genelde önemli değildir.
URIK ASIT kan tahlili, URIK ASIT kan tahlili sonucu, URIK ASIT anlamı, URIK ASIT yorumu,URIK ASIT değerleri
URIK ASIT kan tahlili, URIK ASIT kan tahlili sonucu, URIK ASIT anlamı, URIK ASIT yorumu,URIK ASIT değerleri

AST değeri ve anlamı,SGOT değerleri,Alanin (ALT, SGPT) yorumu,Alanin (ALT, SGPT) değeri anlamı,Alanin (ALT, SGPT) yorumu

AST değeri ve anlamı,SGOT değerleri,Alanin (ALT, SGPT) yorumu,Alanin (ALT, SGPT) değeri anlamı,Alanin (ALT, SGPT) yorumu
Normal Değerler : Aspartat (AST, SGOT) : 0-35 U/L


Alanin (ALT, SGPT) : 0-35 U/L

Açıklama : Transaminazlar karaciğer hücrelerinde bulunan enzimlerdir. Karaciğer hasarında hücre dışına sızarlar.

Artığı Durumlar : Kan seviyelerinin yükselmesi, karaciğer hasarına bağlı olarak bu iki enzimin hücre dışına sızması anlamını taşımaktadır. Genellikle bu enzimlerin kan seviyeleri karaciğer hasarının şiddetini yansıtır.ALT karaciğere daha özgül iken, AST kalp ve iskelet kası harabiyetinde de yükselmektedir. Bu nedenle AST aynı zamanda myokard enfarktüsünün izlenmesinde de kullanılmaktadır. Karaciğerin hastalıklarında alkole bağlı karaciğer hasarı hariç ALT, AST den daha yüksektir.



Azaldığı Durumlar : ALT ve AST değerlerinin normalden düşük olması nadiren görülen bir durumdur. Eğer bilinen bir karaciğer hastalığı yoksa genellikle önem taşımaz.

Hemoglobin ve hematokrit anlamı, Hemoglobin ve hematokrit kan tahlili,Hemoglobin ve hematokrit sonucu, Hemoglobin ve hematokrit kan tahlili yorumu,

Hemoglobin ve hematokrit anlamı, Hemoglobin ve hematokrit  kan tahlili,Hemoglobin ve hematokrit  sonucu, Hemoglobin ve hematokrit  kan tahlili yorumu,
Normal Değerler :


Hemoglobin: 14-18 g/dL (erkek); 12-16 g/dL (kadın)

Hemotokrit: % 42-52 (erkek); %36-46 (kadın)



Açıklama : Hemoglobin ve hematokrit sıklıkla beraber istenen ve kanın oksijen taşıma kapasitesini ölçmek için kullanılan testlerdir. Hemoglobin kırmızı kürelerde bulunan ve temel olarak oksijenin taşınmasından sorumlu maddedir. Hematokrit ise kırmızı kürelerin kan içerisindeki yüzdesini gösterir. Genellikle hematokrit değeri hemoglobin değerinin üç katıdır. Hemoglobin ve hematokrit bebeklerde, gebe kadınlarda, bakım evlerinde yaşayan yaşlılarda, adet gören kadınlarda mutlaka kontrol edilmelidir. Bu testlerin en önemli yanı aneminin tespit edilebilmesini sağlamasıdır.



Artığı Durumlar : Polisitemilerde, doğuştan var olan kalp hastalıklarında, aşırı su kaybında yüksektir. Orak hücre anemisi gibi kırmızı küre şekil bozukluklarında hemotokrit hatalı olarak yüksek çıkar, bunlarda hemoglobin miktarına bakılmalıdır.



Azaldığı Durumlar : Anemilerde

Hemoglobin ve hematokrit anlamı, Hemoglobin ve hematokrit  kan tahlili,Hemoglobin ve hematokrit  sonucu, Hemoglobin ve hematokrit  kan tahlili yorumu,

GLUKOZ (KAN SEKERI) tahlili, GLUKOZ (KAN SEKERI) kan tahlili anlamı,GLUKOZ (KAN SEKERI) yorumu,GLUKOZ (KAN SEKERI) yüksekliği

GLUKOZ (KAN SEKERI)
Normal Değerler : 75-115 mg/dL
Açıklama : Şeker hastalığı tanısı için 12-14 saat açlıktan sonra kan glukozu ölçülür. Yüksekse test tekrarlanır. Yine yüksekse yemekten tam 2 saat sonra yeniden ölçülür. Bu da yüksekse glukoz tolerans testi yapılmalıdır.

Artığı Durumlar : Kanda şeker yüksekliği ise şeker hastalığını gösterir.

Azaldığı Durumlar : Hipoglisemiyle seyreden hastalıklar
GLUKOZ (KAN SEKERI) tahlili, GLUKOZ (KAN SEKERI) kan tahlili anlamı,GLUKOZ (KAN SEKERI) yorumu,GLUKOZ (KAN SEKERI) yüksekliği

28 Kasım 2010 Pazar

Kırmızı Reishinin nedir.?ganoderma lucidum, kırmızı reishi, kırmızı reishi yararları, ling zhi, ling zi, reishi mantarı, reişi

Kırmızı Reishinin nedir.?
ganoderma lucidum, kırmızı reishi, kırmızı reishi yararları, ling zhi, ling zi, reishi mantarı, reişi
2000 yıldan daha eski bir geçmişe sahip olan Ganoderma lucidum ya da bilinen adıyla Kırmızı reishi mantarı Çin ve Uzakdoğu ülkelerinde ölümsüzlük bitkisi olarak adlandırılmaktadır. Japon ve Çin’de özel bir yere sahip olan bu mantarın bir çok adı vardır. Japonlar Reishi yada Mannentake (10000 yıl mantarı), Çinliler ve Koreliler Ling Zhi veya Ling Chi (Ölümsüzlük Mantarı yada Ölümsüzlük Bitkisi) şeklinde adlandırmaktadırlar. Aphyllophorales takımının, Polyporaceae (Ganodermataceae) familyasına ait, Bacidiomycetes sınıfında yer alan bir türdür. Latince’de “lucidus” parlak yada göz alıcı anlamındadır. Son yıllarda sadece Uzakdoğu’da değil dünyanın diğer bölgelerinde de tıbbi yararlarının farkedilmesi sebebiyle , Ganoderma lucidum’un mantar meyvesi sık olarak üretilmektedir. Ganoderma lucidum daha çok ılıman bölge mantarıdır. Nemli ve çok parlak bir yüzeyi vardır. Şapka rengi donuk kırmızıdan kırmızı kahverengine, bazen de siyaha yakın olabilmektedir. Porların bulunduğu alt kısım beyazdır. Sap kısmı beyazdan sarıya, daha sonra kahverengine değişen renkli, yaklaşık 10 cm uzunluğa sahip bir yapıdadır. Tek yıllık bir mantardır.
Tıbbi yönden çok değerli olan Kırmızı reishi mantarının, son yıllarda kolesterol düşürücü özellikleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Anti kolesterolemik etkisinin yanı sıra, anti tümör, iltihap reaksiyonunu engelleyici, trombosit kümelenmesini engelleyicilik gibi pek çok faydalı özelliklerinden dolayı, üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca, anti-allerjen, antioksidant, analjezik, antifungal, antiviral, antiparazitik, antidiyabetik, immunomodulatör, hepatoprotektif, hipotensive ve hipertensive, seksüel gücü artırıcı, kan basıncını ve şekerini düşürücü özelliklerini de saymak mümkündür.
Kırmızı reishi mantarının biyolojik etki yelpazesindeki genişlik, yapısında bulunan alkoloidler, aminoasitler, peptitler, inorganik elementler, steroidler, yağ asitleri ve organik asitlerin çeşitliliğine bağlanabilir. En önemli bileşenleri, önemli farmakolojik etkiler göstermelerinden dolayı, triterpenler ve polisakkaridlerdir.

Amilaz kan değeri,Amilaz kan tahlili,Amilaz kan tahlil yorumu,Amilaz kan tahlili sonucu

Amilaz kan değeri,Amilaz kan tahlili,Amilaz kan tahlil yorumu,Amilaz kan tahlili sonucu
AMILAZNormal Değerler : 60-180 U/L
Açıklama : Amilaz pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden (örn. akciğer) salınmaktadır. Kandaki amilazın genellikle üçte biri pankreas, üçte ikisi ise tükürük bezleri kaynaklıdır. Dolaşıma giren amilaz esas olarak böbrekler aracılığıyla vücuttan atılmaktadır.

Artığı Durumlar : Yüksek kan amilaz düzeyi pankreatitte meydana gelir. Ayrıca karın ağrısıyla ortaya çıkan bazı acil hastalıklarda, şiddetli şeker komasında, kabakulakta, morfin enjeksiyonundan sonra da amilaz düzeyleri bir miktar yükselebilmektedir.

Azaldığı Durumlar : Amilaz değerinde düşüklüğün bir klinik önemi yoktur
Amilaz kan değeri,Amilaz kan tahlili,Amilaz kan tahlil yorumu,Amilaz kan tahlili sonucu

ALBUMIN nedir, ALBUMIN kan tahlili,ALBUMIN kan tahlili yorumu,ALBUMIN sonucu, ALBUMIN kan yorumu, albumin değerleri

ALBUMIN nedir, ALBUMIN kan tahlili,ALBUMIN kan tahlili yorumu,ALBUMIN sonucu, ALBUMIN kan yorumu
 ALBUMIN nedir, ALBUMIN kan tahlili,ALBUMIN kan tahlili yorumu,ALBUMIN sonucu, ALBUMIN kan yorumu değerleri, albumın sonucunda ne olur, albumin olması gereken değer, albumin değer aralıkları

Normal Değerler : 3.5-5.5 g/dL
Açıklama : Albümin karaciğerde sentezlenen bir protein türevidir. Sağlıklı yetişkin karaciğerinde günde 12-14 gram kadar albümin sentezi yapılır. Sağlıklı kişilerde rutin olarak albümin bakılmasına gerek yoktur. Sağlıklı bir kişide albümin düzeyinin biraz yüksek ya da düşük çıkması da klinik bir önem taşımaz. Kan albümin düzeyi ölçümü özellikle ödemi olan, karaciğer hastalığı bulunan veya beslenme bozukluğu düşünülen kişilerde önem taşır.

Artığı Durumlar : Albümin düzeyinin yüksek ölçülmesi genellikle vücuttan su kaybı bağlıdır. Önemli değildir.

Azaldığı Durumlar : Yaşlı insanlarda, karaciğer hastalığı olanlarda ve beslenme bozukluğu bulunan kişilerde albümin azalır. Bazı hastalarda idrar ya da bağırsak yolu ile albümin kaybı gerçekleşmektedir. Sonuçta albüminin kan düzeylerinde azalma (hipoalbüminemi) kan onkotik basıncının düşmesine bu da dokular arasında sıvı birikimine neden olarak özellikle bacaklar ve sırtta ödeme neden olur.

WBC kan tahlili, wcb kan tahlili sonucu, wcb kan tahlili yorumu,WBC (White Blood Cells-Leukocytes) anlamı

WBC kan tahlili, wcb kan tahlili sonucu, wcb kan tahlili yorumu,WBC (White Blood Cells-Leukocytes) anlamı

WBC kan tahlili, wcb kan tahlili sonucu, wcb kan tahlili yorumu,WBC (White Blood Cells-Leukocytes) anlamı

WBC (White Blood Cells-Leukocytes): Vücudun savunma ve bağışıklık hücrelerinin yani lökositlerin toplamını gösterir. Enfeksiyon hastalığı veya lupus gibi kronik iltihabi hastalıklarda yükselir. Ayrıca lösemi'de yükselir.
Çok düşükse lökosit yapımını bozan ciddi bir hastalık vardır. Örneğin bazı kanserlerde, kemik iliği hastalarında, AIDS'te lökosit miktarı (WBC) düşüktür.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Hipotroidi Troid bezi problemi, Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışması hakkında bilgi, Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışması problemi, Hipotroidi Troi

Hipotroidi Troid bezi problemi, Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışması hakkında bilgi, Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışması problemi, Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışması sonucu Hipotroidi Troid bezi yavaş çalışmasıHipotiroidi nedir? Tiroit hormonlarının kanda çok az bulunması durumuna hipotiroidi veya hipotiroidism denir. Kadınlarda erkeklere nazaran çok daha sık görülür. Kaç çeşit hipotiroidi mevcuttur? Hipotiroidinin oluş yerine göre dört türlü hipotiroidi mevcuttur. Primer hipotiroidi: En sık görülen hipotiroidi türüdür. Bu türdeki hipotiroidide hastalık tiroit glandındadır. Kanda T3 ve T4 düşük, TSH ise yüksektir. Sekonder hipotiroidi: Nadir olarak görülür. Burada hastalık beynin alt kısmında bulunan hipofiz glandındadır. Kanda T3, T4 ve TSH hormonları düşüktür. Tertier hipotiroidi: Beyinde bulunan hipotalamus bozukluğu sonucu ortaya çıkar. TRH yetersizliği mevcuttur. Tiroit hormonları ve TSH düşüktür. Bazen TSH normal olarak da bulunur. Sebebi belli olmayan ( idiyopatik ) hipotiroidi. Hipotiroidiyi yapan neden belli değildir. Primer hipotiroidinin sebepleri nelerdir? Primer hipotiroidi sebeplerini kısaca aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz: 1. Tiroit dokusunun harabiyeti. a. Kronik otoimmun tiroiditler (Hashimoto tiroiditi) b. Radyoiyot veya radyoterapi tedavisi c. Tiroit operasyonu (subtotal veya total) d. Doğumsal olarak tiroit glandının olmaması (agenezi) 2. Tiroit hormon yapımındaki bozukluklar a. İyot eksikliği b. Antitiroit etki gösteren ilaçların veya maddelerin alımı : Lithium, iyot, iyot içeren ilaçlar yada film çekiminde kullanılan iyot içeren kontrast maddeler Bunlar içinde dünyada en yaygın olan iyot yetersizliğine bağlı olarak gelişen primer hipotiroididir. İyot yetersizliği olmayan bölgelerde ise en sık neden kronik otoimmun tiroiditlerdir (Hashimoto hastalığı). Sekonder ve tertier hipotiroidinin sebepleri nelerdir? Hipofiz hastalıkları: Hipofiz tümörleri, hipofiz operasyonları, Sheehan sendromu. Hipotalamik hastalıklar: Hipotalamus tümörleri, iltihapları veya diğer hastalıkları Klinik olarak kaç türlü hipotiroidi mevcuttur? Klinik olarak 4 türlü hipotiroidi mevcuttur: 1. Aşikar hipotiroidi Klinik belirtiler çok belirgindir. T3 ve T4 düşük TSH oldukça yüksektir 2. Hafif hipotiroidi Klinik belirtiler az, T4 düşük veya normal, T3 normal, TSH ise orta derecede yükselmiştir. 3. Subklinik hipotiroidi Klinik belirti yoktur. T4ve T3 normal, TSH hafifçe yükselmiştir. 4. Pre-subklinik hipotiroidi Klinik belirti yoktur. T4, T3 ve TSH normaldir. Ancak TRH testinde TSH cevabı normalin üzerindedir (TRH testi için tiroit testleri bölümüne bakınız) Hipotiroidi geçici olabilir mi? Oluşum sebebine göre hipotiroidiler geçici ve kalıcı olabilir. Geçici hipotiroidilerin nedenleri: Subakut tiroidit, postpartum tiroidit, ağrısız veya sessiz tiroidit ve bazı ilaçların (lithium. amiodarone, (porpycil ve thyramazol gibi antitiroit ilaçlar ) kullanılması. Bu nedenlerle oluşan hipotiroidiler bir–iki ay sürdükten sonra kendi başına veya ilaç kesildikten sonra geçer. Bu konularda ilgili bölümlerde bilgi verilmiştir. Diğer nedenlerle meydana gelen hipotiroidiler ise kalıcı yani ömür boyu devam eden ve tedavi gerektiren hipotiroidilerdir. Bunların sebepleri: Hashimoto tiroiditi, radyoaktif iyot tedavisi, cerrahi olarak fazla miktarda tiroit dokusunun çıkartılması, konjenital (doğumsal) bozukluklar, radyasyon (Hodgkin hastalığı veya diğer nedenlerle boyun bölgesine uygulanan radyoterapi), hipofiz veya hipotalamik bozukluk ve idiyopatik (sebebi bilinmeyen). Bunlar arasında Hashimoto tiroiditi, radyoiyot tedavisi ve cerrahi tedavi en sık görülenlerdir. lDoğumsal (konjenital) hipotiroidi nedir? Kalıcı hipotiroidi yapan sebepler arasındadır. Doğumsal olarak tiroit glandı yokluğu veya tiroit hormonları yapımında etkili olan enzimlerin yetersizliği sonucu gelişir. Tedavi edilmeyen vakalarda ciddi zeka geriliği ve asimetrik cücelik ortaya çıkar. Gelişmiş memleketlerde ve memleketimizde de doğumdan sonra tüm çocuklarda tiroit hormonları ve TSH tetkikleri yapılarak bu çocukların erken tanısı yapılmaktadır. Erken tanı konan çocuklarda tedavi oldukça kolaydır. Bu konuda geniş bilgi hipotiroidide tedavi hahsinde verilmiştir. Hipotiroidi bulgu ve belirtileri nelerdir Hipotiroidide görülen belirtiler hipotiroidiyi yapan sebebe bağlı olarak değişmez. Yani, sebep ne olursa olsun hipotiroidideki belirtiler aynıdır. Hipotiroidide şikayet ve bulgular çoktur. Bu bulguların bazen hiçbiri de hastada görülmeyebilir veya tüm bulgu ve belirtiler mevcut olabilir. Bulgu ve belirtiler hastalığın şiddeti ile uyumludur. Bu belirtilerin bazıları diğer bazı hastalıklarda da görülebilmektedir. Dolayısıyla, hipotiroidi tanısı tecrübeli doktorlar tarafından bazı testler yapılarak konmalıdır. Tanı hiçbir zaman aşağıda belirtilen hipotiroidi belirtileri ile sınırlı kalmamalıdır. Bu belirtiler daha sonra ilgili bölümlerde tekrar ele alınacaktır. Hipotiroidide şikayet ve belirtiler · Yorgunluk hissi · Uyuşukluk · Uyku hali · Konsantrasyon bozukluğu · Sersemlik hissi · Depresyon · Ciltte kuruluk · Saç dökülmesi · Kuru ve kırık saç · Kabızlık · Kilo alma · Kilo vermede zorluk · Göz kapaklarında şişme · Balmumu renginde yüz · Terlemede azalma · Boğuk ses · Üşüme · İştah azalması · Eklem ağrısı · Ellerde uyuşma hissi · Hareketlerde azalma · Konuşmada yavaşlama · Nabız sayısında düşme · Bacaklarda şişme · Reflekslerde azalma · Tırnaklarda kolay kırılma · Kas krampları · Guatr · Tansiyon yüksekliği · Kolesterol seviyesinde yükselme · Aybaşı halinin bozulması · Düşük yapma · Çocuk yapamama · Sekste azalma · Çocuklarda boy kısalığı Hipotiroidide en sık görülen bulgular yorgunluk, halsizlik aşırı uykuya meyil, saç dökülmesi ve üşüme hissidir. Bazen hasta hafıza kaybının farkına varmayabilir, arkadaşları tarafından bu yüzden uyarılabilir. Orta derecede kilo alma olur ve zayıflamakta güçlük çekilebilir. Aşırı şişmanlığa hiçbir zaman neden olmaz. Nadir olarak kelliğe neden olabilir. Saç kaybının sadece hipotiroidide değil, aynı zamanda hipertiroidi, stres, kadınlarda erkeklik hormonlarının artışı ve diğer bazı nedenlere bağlı olarak da gelişebileceği unutulmamalıdır. Hipotiroidiye bağlı saç kaybında tedaviden sonra saç kaybı durur ve saçlar yeniden çıkar. Hipotiroidide görülen aybaşı bozuklukları ve çocuk yapamama özellikleri çok sık görülen durumlar değildir. Hipotiroidi ayrıca prolaktin yükselmesine ve bu nedenle memelerden süt gelmesine neden olabilir. Hipotiroidide öncelikle deri kurur, yüz hafif şişer ve rengi sarımsı olur (balmumu rengi). Meme uçları sıkıldığı zaman süt gelir. Guatr görülebilir, kalp hızı yavaşlar ve bazen yüksek tansiyon tespit edilir. Hipotiroidi bulguları yaşlılıkta daha sık gelişir. Yeni doğanlarda ilk haftalar içinde tedavi edilmediği takdirde geri dönüşümü olmayan beyinsel ve fiziksel özüre neden olur. Çocuklarda ve erişkinlerde ise tedaviden sonra belirtiler tamamen ortadan kalkar Çok kısa zamanda gelişen hipotiroidi vakalarında semptomlar daha çok ve belirgindir. Yavaş gelişen hipotiroidide ise belirtiler ve hasta şikayetleri daha azdır. Örneğin Hashimoto tiroiditinde subklinik hipotiroidi yıllar sonra aşikar hipotiroidi haline dönüşebilir. Yukarıda belirtilen bulguların hastalığın şiddetine göre değiştiği unutulmamalıdır. Hafif hipotiroidi vakalarında bu bulgularının çok azı görülürken, ağır vakalarda bulguların birçoğu veya hepsi de mevcuttur. Subklinik ve pre-subklinik vakalarda ise bulguların birkaçı görülebilir veya hiçbiri de görülmeyebilir. Sekonder ve tertier hipotiroidilerde görülen klinik ek bulgular nelerdir? Hipotiroidi belirtileri dışında sekonder hipotiroidide ek olarak gördüğümüz aşağıdaki bulgular mevcuttur. · Baş ağrısı · Görme bozukluğu · TSH dışında hipofiz hormon eksikliği veya fazlalığı · Boy kısalığı (Growth hormon eksikliği sonucu) · Hipogonadism (Gonadotropin eksikliği sonucu ) · Hipotansiyon (ACTH eksikliği sonucu) Hipotiroidi hangi laboratuar bulgularını bozar? Hipotiroidi tiroit fonksiyonları dışında diğer bazı organlara ait laboratuar testlerini de bozabilir. Anemi (kansızlık) görülebilir. Anemide hemoglobin düşüktür ve alyuvar sayısı azalmıştır. Karaciğer fonksiyon testleri (SGOT, SGPT ; LDH ve alkali fosfataz ), prolaktin ve kas enzimleri (CPK) yükselmiş olabilir. Nadir olarak yüksek kalsiyum seviyesi görülebilir. Kolesterol seviyesi yüksektir. Bu nedenle kolesterol seviyesi yüksek olan hastalarda tiroit fonksiyon testleri yapıp hipotiroidism araştırılmalıdır. Başarılı bir tedaviden sonra kolesterol seviyesi normale iner. Hipotiroidi tanısında kullanılan testler nelerdir? Hipotiroidi tanısı için serbest T4 ve TSH ölçümü yeterlidir. Serbest T4 düşük, TSH ise yüksek olarak bulunur. Bazen hastada TSH yüksekliği ile birlikte normal serbestT4 bulunabilir. Bu duruma subklinik hipotiroidi denir. Subklinik sözcüğü, laboratuar bulgusunun anormal olduğunu buna rağmen hastada klinik bulguların olmadığını gösterir. Hipotiroidide ayrıca anti-Tg ve anti-TPO denilen antikorlara bakılır. Anti-Tg , tiroit glandı içindeki folliküllerde bulunan ve tiroit hormonlarının depolanmasında kullanılan tiroglobulin (tg) denilen maddeye karşı üretilen antikordur. Anti-TPO, tiroit hormonlarının sentezi için kullanılan Tiroit Peroksidaz enzimine karşı yapılan antikordur. Bu antikorlar, Hashimoto tiroiditinde yüksek olarak bulunur ve hipotiroidinin kalıcı olduğunu gösterir. TRH testi yapılarak sekonder ve tertier hipotiroidiler ayrılabilir. Sekonder hipotiroidide hipofizde TSH üretimi olmadığı için TRH uyarısına cevap alınmaz. Yani, TSH düzeyinde yükselme olmaz. Teriter hipotiroidide ise TRH testine TSH gecikmiş olarak cevap verir. Hipotiroidi nasıl tedavi edilir? Kalıcı hipotiroidi tanısı konduktan sonra hasta ömür boyu levotiroksin yani T4 tedavisine alınır. Bu tedavi şekline yerine koyma (substitüsyon) tedavisi denir. T4 bir tiroit hormonudur, bir ilaç değildir. Bu hormon, normalde herkeste bulunan bir hormondur. Alınan bu hormonun yan etkileri daha sonra web sayfasına eklenecek olan “Levotiroksin tedavisinin kullanım sahası ve etkileri nelerdir?” bölümünde anlatılacaktır. Hipotiroidi çok defa çok yavaş ve sinsi olarak gelişir. Aynı şekilde, hastanın tedaviye cevap vermesi de tedrici olur. Hastanın ötiroit (tiroit hormonlarının kanda normal düzeye çıkması) hale gelmesi yaklaşık bir buçuk ayı veya daha uzun bir zamanı alabilir. Bu nedenle, hasta ötiroit oluncaya kadar 2 veya 3 aylık aralıklarla doktor tarafından doz ayarlanması için görülmesi gerekir. Ötiroit oluştuğu zaman, bu aralıklar 6-12 aya çıkar. Yaşlılarda ve koroner hastası olanlarda tedavi daha dikkatli yapılır. Levotiroksin oksijen ihtiyacını artıracağından koroner arter belirtilerininin çoğalmasını sağlar. Bu nedenle öncelikle koroner arter hastalığını düzeltilmesi gerekir. Unutkanlık nedeni ile birçok yaşlı hasta tedaviyi aksatabilir. Bunun için ailenin yardımı gerekebilir. Çocuklarda anne karnında ve doğduktan hemen sonra TSH ve tiroit hormonları nasıl bir gelişim gösterir? Çocuklarda tiroit hormon yapımı anne karnında iken 10-12 hafta sonra başlar. 18-20 hafta sonra TSH salgısı başlar ve hormon yapımı TSH kontrolü altına girer. T4 den T3’e dönüşüm çok az olduğundan T3 düşük olarak bulunur. Ancak bu düşük düzeydeki hormonlar anne karnında beynin ve diğer organların gelişmesini yeterince sağlar. Doğumsal tiroit glandı yokluğunda (agenezi) ve diğer sebeplere bağlı olarak meydana gelen tiroit hormonu eksikliğinde beyin ve diğer organlarla ilgili bozukluklar ortaya çıkar. Anne karnında iken normal çocuklarda T3 düşük, T4 hafif derecede düşük ve TSH yüksektir. Doğumdan hemen sonra TSH süratle artarak 60-70Uü/ml yükselir.Daha sonra tedrici olarak azalır ve 72 saat sonra 10Uü/ml düşer. T4 ve T3 bir hafta içinde yükselir ve düşerek normalin üst sınırlarında kalır. 1-12 ay içinde TSH ve tiroit hormonları normal erişkin düzeyine iner. Doğumsal (konjenital) hipotiroidinin sebepleri nelerdir? Yeni doğanda meydana gelen hipotiroidilere konjenital hipotiroidi denir. Bu çocuklarda görülen hipotiroidi nedenleri değişiktir. Sebebe bağlı olarak hipotiroidi geçici veya kalıcı (devamlı) olabilir. Örneğin, annenin fazla miktarda iyot veya antitiroit ilaç (thyramazol veya propycil) kullanması, annede iyot eksikliğine veya belirsiz sebeplere bağlı olarak geçici hipotiroidi görülebilir. Kalıcı hipotiroidi ise bilinmeyen sebeplere bağlı olarak tiroit glandının olmaması (agenezi) veya çok küçük olması (hipoplazi); tiroit glandının normal yerinden başka yerde olması (ektopik), tiroit hormon yapımında bazı enzimlerin yetersiz olması ile meydana gelir. İyot hormon yapımında olduğu gibi beynin gelişmesinde de önemli bir maddedir. Bu nedenle iyot eksikliği olan bölgelerde görülen doğumsal (konjenital) hipotiroidide beyin ve zeka geriliği daha ön plandadır. Doğumsal (konjenital) hipotiroidide klinik bulgular nelerdir? Çocuğun sesi kaba olarak çıkar. Dil büyüktür. Beslemede zorluk görülür. Cilt kuru ve soğuktur. Kabızlık vardır. Kasık fıtığı ve kafa kemiklerinde açıklık görülür. Kemik yaşı normal yaşından geridir. Dişler zamanında çıkmaz ve çocuk zamanında yürüyemez. Zeka geriliği vardır. Pendred sendromu ve kreten nedir? Pendred sendromu, işitme ve konuşma özürlü olan doğumsal hipotiroidilere verilen isimdir. Zeka ve gelişme geriliği gösteren ve özel bir yüze sahip konjenital hipotiroidilere kreten denir. Doğumsal (konjenital) hipotiroidinin tanısı nasıl konur? Tedavisi nasıl yapılır? Yeni doğanlarda tiroit hormonları ve TSH ölçümleri yapılarak tanı kolaylıkla konur. Bu hastalıkta TSH yüksek, tiroit hormonları düşüktür. Tedavi doğumdan hemen sonra tanı konar konmaz yapılmalıdır. Aksi halde kalıcı zeka geriliğine neden olabilir. Tedavide levotiroksin kullanılır. Doz çocuğun yaşına göre ayarlanır. Tedavi sırasında hasta kısa aralıklarla takip edilir. TSH düzeyi tedavinin takibinde önemlidir. İlk yıl TSH 10Uü/ml altında olmalıdır. Daha ileri yaşlarda ise 3’ün altında tutulması gerekir. Hormon düzeyleri yanında çocuğun organ gelişmeleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklarda ve gençlerde görülen hipotiroidilerin sebebi nedir? Klinik ve laboratuar bulguları nedir? Nasıl tedavi edilir? Genelde erişkinlerde görülen hipotiroidi nedenleri burada da rol oynar. Bunun yanında hafif konjenital hipotiroidiye neden sebepler de burada etken olabilir. Klinik olarak boy kısalığı, zekada ve kemik yaşında gerilik ve seksüel gelişmede duraklama görülür. Primer hipotiroidiye bağlı geliştiği takdirde tiroit hormonları düşük, TSH yüksektir. Sekonder hipotiroidide ise TSH normal veya hafifçe yüksektir. Hashimoto tiroiditine bağlı olarak gelişmişse tiroit antikorları yüksek olabilir. Hashimoto tiroiditinde guatr sert ve elastik kıvamındadır Tedavi olarak levotiroksin kullanılır. T3 ve T4 hormonlarının birlikte olduğu kombinasyonlar da kullanılabilir. Uzun süreli hipotiroidilerde tedaviye kısa bir süre için kortizon da eklenir. Tedavi hayat boyu devam eder ve hasta belirli aralıklarla kontrol altında tutulur.

kaynak: medicenehospital